TARİH - OSMANLILARDA AKINCILAR
Rumeli’de Lala Şahin Paşa ile başlayan Rumeli Akınları, Edirne feth edilip merkezî hükümet buraya alınınca, Edirne’yi emniyet altında tutabilmek için, Akıncı Beyleri’nin sayılarının arttırılmasına ihtiyaç görüldü.
Akıncı Beyleri’nin başlıca görevi; düşman arazisine birkaç koldan âni ve peşi peşine seri akınlar yaparak düşmanı korkutmak, ganimet almak, bilgi toplamak, düşman kuvvetlerini dağıtmak, hazırlanmakta olan Türk ordusuna vakit kazandırmak gibi görevlerdi. Padişah veya ordu başkumandanı Edirne’de hazırladığı ordu ile sınıra yaklaşınca, önce bu bölgenin uç ve akıncı beyinden bilgi alır, ona göre hareketini planlardı.
Rumeli’deki Akıncı Beyleri’ne belirli bölgeler verilmişti. Malkoçoğulları Silistre’de, Mihâiloğulları Niğbolu’da, Firuzoğulları Vidin’de, Paşayiğitoğulları Yugoslavya’da, Turahanoğulları Tesalya’da, Evrenosoğulları Arnavutluk’ta...
Akıncı beylerinin emrindeki akıncıların mevcudu savaş olunca artar, bitince azaltılırdı. Bunlar vergi vermekten muaf idiler. Kânûnî Sultan Süleyman Hân, Almanya savaşına giderken, Belgrad yakınında buluşan ve 9 Temmuz 1532 günü akın için ileri giden Mihâiloğlu Mehmed Bey’in 40-50 bin süvarisi vardı.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük hizmetler etmiş olan akıncılar, Sultan III. Murad Hân’ın sadrazamı Sinan Paşa’nın Eflak’ta yaptığı savaşta kırılıp çok azı kurtulabildi. Ondan sonra akıncılık teşkilâtı bir daha eski gücüne kavuşamadı. O tarihten sonra akıncılık görevi, yalnız Kırım Hânları’na verildi.
ZEKÂ BULMACASI - GENÇ Mİ İHTİYAR MI
Sağda bir fotoğraf görülüyor. Bu resmi bazıları genç bir kadın, bazıları da ihtiyar bir kadın olarak görüyor. Sizce hangisi doğru?
(Cevabı yarın)