GÜNÜN TARİHİ............... SÜLEYMANİYE CÂMİİ
Osmanlı döneminin en güçlü pâdişahı olan Kanunî Sultan Süleyman’ın kendi adıyla Mimar Sinan’ın dehasıyla 1551-1557 yıllarında yaptırmış olduğu mîmarî şâheser Süleymaniye Câmii 465 yıldır büyüsünü ve ihtişâmını ilk günkü gibi korumaya devam ediyor. Klasik Osmanlı Mîmarisinin en önemli örneklerinden biri olan bu yapı, yapımından günümüze kadar İstanbul’da 100’den fazla deprem gerçekleşmesine rağmen, câminin duvarlarında en ufak bir çatlak olmaması şaşırtıcıdır.
Evliyâ Çelebi’ye göre; Osmanlı Devleti sınırlarında yaşayan bütün yetenekli ustalar (Yapı ustası, işçi, taşçı ve mermerciler), 3 sene yalnızca câminin temeli için uğraşırlar. Sonraki 3 yılda da yapının üst tarafı tamamlanır. Sonra da câminin kubbesi yapılır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de alınan Süleymaniye Câmisi’nin eşi benzeri olmayan bir İstanbul manzarası da bulunuyor. Külliye İstanbul yarımadasının Haliç, Marmara, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi’ni gören en yüksek tepesinde inşa edilmiştir. Câmi külliyesi, medreseler, dârüşşifa, dârülhadis, çeşme, dârülkurra, dârüzziyafe, imâret, hamam, tabhâne, kütüphâne ve dükkânlardan meydana geliyor.
Dört fil ayağı üzerine oturan câminin kubbesi 53 m yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Kubbede 32 pencere bulunmaktadır. Câmi avlusunun 4 köşesinde birer minare bulunur. Bunların câmiye bitişik 2 tanesi 3’er şerefeli ve 76 m, diğer 2 minare ise; 2’şer şerefeli ve 56 m yüksekliğindedir. Kanuni’nin İstanbul’un fethinden sonraki 4. pâdişah; bu 4 minaredeki 10 şerefenin de Osmanlının 10. pâdişahı olduğunun bir işaretidir.
Câmi süslemeleri açısından sade bir yapıya sâhiptir. Câminin hattatı ise, Hasan Çelebi’dir. Câmi, içinde, yağ lambalarından çıkan islerin tek bir noktada toplanmasını sağlayan bir hava akımı ile inşa edilmiştir. Bu isler mürekkep yapımında kullanılmıştır.
28 kubbenin çevrelediği câmi avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunmaktadır. Câminin kıble tarafında içinde Kanunî Sultan Süleyman’ın ve eşi Hürrem Sultan’ın bulunduğu bir türbe mevcuttur. Mimar Sinan’ın türbesi ise, dış avlu duvarlarının karşısında mütevazı küçük bir yapıdır.
Erkek: Nureddin - Kız: Necla - Yemek: Ezogelin çorbası, Haşlama et, Salata, Meyve.