TARİH............. BATILI GÖZÜYLE
Kanunî Sultan Süleyman Hân zamanında İstanbul’a gelen bir Alman rahibi, 1560’da yazdığı bir eserde şöyle demektedir:
“... İstanbul’daki temizliğe hayran oldum. Burada herkes günde beş defa yıkanır. Bütün dükkânlar tertemizdir. Sokaklarda pislik yoktur. Satıcıların elbiseleri üzerinde ufak bir leke bile bulunmaz. Ayrıca ismine (hamam) dedikleri ve içinde sıcak su bulunan binalar vardır ki, buraya gelenler, bütün bedenlerini yıkarlar. Hâlbuki bizde insanlar pistir, yıkanmasını bilmezler...”
Bugün ise, Müslüman diyarları denilen yerlerde seyahat eden yabancılar, neşrettikleri kitaplarda, “Bir doğu memleketine gittiğimiz zaman, evvelâ burnumuza kokmuş balık ve süprüntü kokusu geliyor. Her taraf pislik içindedir. Yerler tükürük ile doludur. Ötede beride toplanmış süprüntü ve ölmüş hayvan leşlerine rastlanılır. İnsan böyle bir doğu memleketinden geçerken iğreniyor ve Müslümanların iddia ettikleri gibi temiz olmadıklarını anlıyor.” demektedirler...
Bugün, “İslâm Devleti” ismini taşıyan memleketlerde, îmân bilgileri bozulduğu gibi, temizliğe de tam riâyet olunmamaktadır. Fakat bunda kabahat, İslâm dîninde değil, İslâm dîninin esasının temizlik olduğunu unutan zavallılardadır. Fakirlik, pis olmak için bir mazeret teşkil etmez...
FIKRA...... AZİZ OL
Eskiden hazır cevaplığı ile tanınan Aziz Efendi bir gün, eşeğine binip köşkünden çarşıya doğru giderken, şâir Kâzım Paşa ile karşılaşır. Her zamanki gibi lâtîfe yapmak isteyen Aziz Efendi, eşeğine hitapla, der ki:
- Öp Paşa babanın elini!
Kâzım Paşa da hemen elini eşeğin ağzına doğru uzatıp, aynı nüktedanlıkla eşeğe hitap eder:
- Aziz ol! Aziz ol!
Aziz Efendi, kahkahalarla eşeğini sürüp yoluna devam eder.
ZEKÂ BULMACASI...........SAAT KAÇ
Ali okula yürüyerek giderken, yolun dörtte birine geldiğinde bir câmi yanından, üçte birine geldiğinde tren istasyonundan geçiyor. Câmi yanına geldiğinde saat 7.30, istasyona geldiğinde ise, 7.35 oluyor. Ali evden saat kaçta çıkıyor ve okula kaçta varıyor? (Cevabı yarın)