Untitled Document

TARİH................. OSMANLI HÂNEDANI VE DİNDARLIK

Osmanlı hânedanı, din ve geleneklere sıkı sıkıya bağlı bir hayat sürmüştür. Son asırda, saray teşkilât ve teşrifatında bâzı değişiklikler olduğu gibi, saraylıların hayatlarında da mühim değişiklikler olmuştu. 
Sarayda erkek olsun, kadın olsun, namaz kılmayan, oruç tutmayan yoktur. Saray kadınları, câriye bile olsalar, tam tesettüre riâyet ederler. Haremde nasıl giyinirlerse giyinsinler, dışarıya feracesiz çıkmazlar. Ferace, başörtüsü ve manto gibi bol ve uzun bir dış giysisi olmak üzere iki parçadır. Saraylıların tesettürsüz fotoğrafları, insanı yanıltmamalıdır. Bunlar saray içinde çekilmiş, hususi fotoğraflardır. Sürgüne çıkan hânedan hanımlarının ve hizmetkârlarının pasaport resimlerinin tamamı çarşaf ve peçelidir.
Saray muallimesi Safiye Ünüvar hatıralarında; “Sultan Reşad’ın Sarayda iki şey iyiydi: Namaz ve yemekler. Şimdi ikisi de bozuldu.” dediğini ve her bir saray odasının kapısına; “Namaz kılmayana hakkımı helâl etmiyorum.” yazdırdığını naklediyor.
Sultan Abdülhamid Hândan sonra iktidarı ele geçiren İttihatçılar devrinde, sosyal hayat ciddi mânâda deformasyona uğradı, bozuldu. Kaç-göç ve tesettür zayıfladı; dînî neşriyat azaldı; ulemânın cemiyetteki rolü kısıldı. Dindar memur ve zâbitler rağbetten düştü. Bu bozulma, elbette saraya da intikal etti. Ömründe saraydan dışarı adım atmamış insanlar, bir gecede beş parasız, hudut harici edilmiştir. Gurbette hayatını idame ettirebilmek için, seyyar satıcılık yapanlar, dilenenler, hatta açlıktan ölenler olmuştur. Dînî hayat, asayiş ve emniyet ister. Hânedan, gurbette öyle bir muhiti hiçbir zaman bulamamıştır. Gayrı müslimler arasında ancak hayatta kalabilmişlerdir.
Şehzâde Ali Vâsıb Efendi, saltanat devam etseydi, pâdişah ve halîfe olacaktı. Nitekim Ali Vâsıb Efendi oğluna nasihatında şöyle diyor: “Vatanına, dînine, tarihine, ailesine, ebe- veynine karşı hürmetkâr ve bağlı olmalı... İnşaallah her surette dâima Allahına dayanarak her zaman bahtiyar olursun. Âmin...”                TÜRKİYE GAZETESİ     18.04.2016

ZEKÂ BULMACASI

Ali, ye­ni bir kol sa­ati al­dı ve bir sü­re son­ra gör­dü ki, sa­atin ak­rep ve yel­ko­van kol­la­rı her 65 da­ki­ka­da bir üst üs­te ge­li­yor. Bu sa­at hız­lı mı, ya­vaş mı, nor­mal mi ça­lı­şı­yor? Eğer bir fark var­sa, bu sa­atte kaç sa­ni­yedir?               (Cevabı yarın)



Erkek : Namık - Kız : Gonca - Yemek : Düğün çorbası, Türlü, Ciğerli pilav, Ayran



Featured Image 01