Untitled Document

MAKALE................. OSMANLI TÜRKÇESİ

“Türkiye’de entelektüelliğin şartı Osmanlıca bilmektir. Bizde kendi kültürünü bilmez, İngilizceden okumaya çalışır. Batı’yı bilmez sadece kafa çekip ahkâm keser. Ben şunu söylüyorum: Türkiye’de Osmanlıca bilmeyen entelektüeller câhildir. 1928 öncesi yazılmış şeyleri okuyamıyorsanız eğer, hiç ‘okuryazarım’ diye geçinmeyin. Bugün bir İngiliz entelektüeli Shakespeare’i, Shelly’yi okur, bilir. Bizimkiler Nedim’i, Fuzuli’yi anlamaz, Şeyh Galip’i utanmadan İngilizcesinden okurlar. Birçok tarih kitabı hâlâ Osmanlıcadır bizde. Kendi kültürünü bilmeyen entelektüel olamaz.”                                 Murat Bardakçı
* * * * * * ** * * * * * ** * * * * * ** * * * * * *
“Osmanlı Türkçesi; Türklerin yüzyıllar boyunca geliştirdikleri özgün bir dildir. Arapçadan da Farsçadan da yararlanmış ama ikisi de olmamış; yeni Türk kuşakları Osmanlı Türkçesini anlayabilmelidir ki, gelecekle geçmiş arasındaki köprüyü sağlam kurabilsinler.!”                                                  Attila İlhan 
* * * * * * ** * * * * * ** * * * * * ** * * * * * *
“Bugün Türkiye’de bir münevverin Osmanlıca okumayı bilmesi lâzım. Atla deve değil. Osmanlıca öyle Fransızca ve Rusça gibi ayrı dil olarak anlaşılamaz, İslâm harfleriyle yazılan bir Türkçedir. Her dil asırdan asıra bâzı değişiklikler geçirir ama bu durum ayrı bir dilden söz etmeyi gerektirmez. Nihayet anneannemizle dedemizin mektuplaşma dilidir.!”                    İlber Ortaylı 

GÜNÜN TARİHİ.........................AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİ

İs­tan­bul’un ma­ne­vî fâ­ti­hi, bü­yük âlim, üs­tad, he­kim ve ve­lî Ak­şem­sed­din haz­ret­le­ri, Fâ­tih Sultan Mehmed Hânın ho­ca­sı­dır. 
1390’da Şam’da do­ğup, 1460’da Göy­nük’te ve­fât et­ti. So­yu, Haz­reti Ebû Be­kir’e ka­dar ula­şır. Her yıl Ma­yıs ayı­nın son Pa­zar gü­nü, Göy­nük’te an­ma gü­nü ya­pıl­mak­ta­dır. Ha­cı Bay­ramı Ve­lî haz­ret­le­ri­nin ta­le­be­le­rin­den ­olan Ak­şem­sed­din haz­ret­le­rinin Ri­sâ­letünnû­riy­ye ve Mad­detülha­yat isim­li ki­tap­la­rı var­dır. Ak­şem­sed­din haz­ret­le­ri bu ki­tap­la­rın­da; “Has­ta­lık­lar in­san­dan in­sa­na can­lı var­lık­lar va­sı­ta­sıyla geç­mek­te­dir.” di­ye­rek, mik­rop­la­rın var­lı­ğı­nı ilk de­fa keş­fe­den İslâm âli­mi­dir.



Erkek: Suphi  Kız: Sema  Yemek: Yayla çorbası, Fırında köfte, İrmik helvası.



Featured Image 01