Untitled Document

MENKIBE............. PADİŞAH VE VEZİR (2)

Bakar sıkmadığı karpuz kalmaz. Elindeki sopasını göstererek der ki:
– Bana bak! Alacaksan al, git! Karpuzları yaralayıp durma! Beni de kumaşçı gibi zannetme! Padişah olduğuna da güvenme! Şu sopa ile vezirle birlikte kafanızı kırarım!
Padişah yavaşca seslenir:
Sus  sus! Bizi deşifre etme! 
Alelacele bir karpuz alıp parasını hemen ödeyerek hızlıca oradan ayrılırlar.
Vezir Padişaha şöyle der:
Şimdi de Süleymaniye’ye gidelim, orada daha size nice Allah dostlarını göstereceğim.
Padişah çıkışır:
Vezir, vezir! Bu kadar yeter! Karpuzcusu, kumaşçısı evliyâ olan yerde daha neler vardır kim bilir! Şimdi gidip kumaşçının paralarını verelim, adamcağız zarar etmesin. 
Tekrar kumaşçıya gidip selâm verirler. Kumaşçı yine aynı teslimiyet ve vakar içinde selâmlarını alır, yine der ki:
– Buyurunuz efendim, Allahın ne güzel kulları var, buyrun!
Vezir şöyle cevap verir:
Biz yeniden karar verdik.  Az önce kestirdiğimiz o parça kumaşları alacağız. 
Parasını verip kumaşçı ile vedalaşırlar. Dükkândan çıkarken kumaşçı ellerini kaldırıp şöyle duâ eder:
– Yâ Rabbi! Sana hamdolsun. Bugün iki defa dükkânıma padişah ile vezir gönderdin.
Padişah bu hâl karşısında şaşırır, vezire sorar:
– Vezir, vezir! Anladım bu iki zatın ikisi de evliyâdır ama acaba hangisi üstün?
Vezir şöyle cevap verir;
– Padişahım, ben hangisinin üstün olduğunu bilemem. Amma herhalde lâftan anlayanlara kumaşçı gibisi, lâftan anlamayanlara da karpuzcu gibi birisi lâzım.

GÜNÜN TARİHİ..............  İSTANBUL’UN İŞGALİ

16 Mart 1920’de İs­tan­bul, Os­man­lı Dev­le­ti’nin düş­ma­nı sö­mür­ge­ci İn­gi­liz­ler ta­ra­fın­dan resmen işgal edil­di. Bu iş­gal Ana­do­lu’da bü­yük tep­ki­ler uyan­dır­dı. Şeh­rin cad­de­le­rin­de düş­man or­du­la­rı­nın su­bay­la­rı, as­ker­le­ri ge­zi­yor, bâzı ev­ler­de düş­man bay­rak­la­rı dal­ga­la­nı­yor­du. İstiklâl Savaşı sonunda Yu­na­nlıların mağlubiyeti üze­ri­ne, İs­tan­bul’u işgal eden düş­man kuv­vet­le­ri 2 Ekim 1923’te Türk bay­ra­ğı­nı ve do­nan­ma­sı­nı se­lâm­la­ya­rak İs­tan­bul’dan ayrıldılar. 



Erkek: Sıddık - Kız: Sıdıka - Yemek: Yayla çorbası, Etli patates, Börek, Komposto.

 



Featured Image 01