HATIRA............................ İSRAİL ZULMÜ

Filistinli İmad Ebû Hatice, işgal altındaki Doğu Kudüs’te tarihi bir bakkal dükkânının sahibi. İsrail, dükkân için Ebû Hatice’ye önce 24 milyon dolar teklif etti. Bu teklif kabul görmeyince de açık çek verdi. Mescid-i Aksa’nın Silsile Kapısı’na 5 metre, Burak Duvarı’na (Ağlama Duvarı) ise sadece 2,5 metre mesafedeki tarihi mekânı devretmesi için kendisine baskılar yapılıyor. Ebû Hatice, “Bana; ‘Nerede yaşamak istersen sana orada yaşaman için imkân sağlarız, ne istersen yaparız.’ dediler. Ancak ben Allaha söz verdim, ant olsun ki; sokakta işportacılık da yapsam burayı onlara bırakmayacağım.” Arkeolojik çalışma bahanesiyle dükkânı kapatılan Ebû Hatice, “Üç yıl önce burada, kendi mülkümüzde çalışmamızı yasakladılar. Burası tarihi eser, ancak Yahudi değil İslâm kültürüne âit bir tarihi eser. Baskı yaptılar, fiziksel şiddete başvurdular, gözaltına aldılar, para cezası kestiler, ağır vergiler koydular. Fakat bütün bu yaptıklarına rağmen, burayı kendilerine vermedim. Şu anda buradaki Yahudi arkeologların günlük 280 dolar masrafını bana ödetiyorlar. Harcadıkları su ve elektriğin faturasını da bana kesiyorlar. Artık gücüm kalmadı. Bütün bu yaptırımların tek bir sebebi var: Pes edip burayı onlara terk etmem. Biz Osmanlı’nın bâkiyesiyiz. Bu topraklarda halkı kucaklayan ve onlara insanca muamele eden son devlet Osmanlı idi. Osmanlının yeniden dönmesini ne kadar temenni ettiğimizi anlatmam imkânsız.” Osmanlı’dan bahsederken göz yaşlarını tutamayan Ebû Hatice, “Burası benim namusum, şerefim. Ben 24 milyon doları ne yapacağım, yarın öldüğümde, Rabbimin huzuruna çıktığımda Müslümanların topraklarının bir parçasını anlamsız birkaç kuruş için sattığımı, hem de Allahın düşmanlarına sattığımı nasıl anlatacağım?                                                 Basın: 15.01.2017

ZEKÂ BULMACASI   ...........................KÜ­PÜN YÜZ­LE­Rİ

Yan­da bir kü­pün açı­l­mış şek­li gö­rü­lü­yor. Bu 6 ka­re­yi küp şek­li­ne ge­tir­di­ği­miz­de, han­gi yüz­ler han­gi yü­zün kar­şı­sı­na ge­le­cek­tir?
(Cevabı yarın)