SOHBET............. KURÂN-I KERÎMDE DURAK İŞARETLERİ
Ahmed ibni Kemâl Paşanın “rahmetullahi teâlâ aleyh” Kur’ân-ı kerîmin secâvendleri [durakları] için yazdığı şiir şöyledir:
Câiz geçmek ondan, hem revâ, | |||
CİM | Durmak fakat, evlâdır sana! | ||
Câiz, onda dahî durdular, | |||
ZE | Geçmeyi, daha iyi gördüler. | ||
Mutlaka durmak nişânıdır, | |||
TI | Nerde görsen, orda hemen dur! | ||
Durmakda ruhsat var dediler, | |||
SAT | Nefes almaya izn verdiler. | ||
Lâzım durmak burada elbet, | |||
MİM | Geçmede, küfrden korkulur pek! | ||
Durulmaz! demekdir her yerde, | |||
LÂ | Durma hiç, alma hem nefes de! | ||
Bu tertiple oku, tamam et! | |||
Sevâbın cümleye ihsân et! |
=LÂ bulunan yerde durulursa, evvelki kelime ile birlikte tekrar okunur. Âyet-i kerîme sonunda durunca, tekrâr edilmez.
=Bir harfi okurken, başka bir harf okunursa, harfler çok farklı ise, namazı bozar.
=Harfin kendini veya yerini değişdirince, mânâ değişmezse, Kur’ân-ı kerîmde benzeri varsa, namaz bozulmaz.
=Kelime ilâve edince, mânâ değişmez ve bu kelime Kur’ân-ı kerîmde bulunursa, namaz bozulmaz.
Tam İlmihâl - Seâdet-i Ebediyye (Sayfa: 234)
Erkek: Abdülkerim - Kız: Şebnem - Yemek: Ezogelin çorbası, Karnıyarık, Pilav, Muhallebi.