ŞİİR....... YALAN DÜNYA
Sultan Süleyman'a kalmayan dünya,
Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün!
Nice bin senedir çürüyen canlar,
Hakk'ın emri ile dirilir bir gün!
Ne güzel yapıdır, Cennet yapısı,
Çok aradım, görünmedi kapısı.
Benim korktuğum yol Sırat Köprüsü,
Cehennem üstüne kurulur bir gün!
Karşıki dağlar da karlı dağ olsa,
Çevre yanı mor sümbüllü bağ olsa,
Ağa olsa, paşa olsa, beğ olsa,
Yakasız gömleğe sarılır bir gün!
Bu dünyada adem oğluyum dersin,
Helâli, haramı seçmeden yersin,
Yeme el malını, er geç verirsin,
İğneden ipliğe sorulur bir gün!
Gökte yıldızların önü terazi,
Ülker ile aşar gider birazı.
Yarın mahşerde de sorarlar bizi,
Hak mizan terazi kurulur bir gün!
Karac'oğlan der ki: Konup göçersin,
Ecel şerbetini bir gün içersin,
Sırat Köprüsü'nden sen de geçersin,
Amelin eline verilir bir gün!
Karacaoğlan
GÜNÜN TARİHİ....... TARİHÎ BİR İHÂNET
Sultan II. Abdülhamid Hâna hal’ini tebliğ edecek heyetin seçiminde, İttihatçılar, ihânete varan bir hata işlediler. Seçilen heyet, Ayan meclisinden Ermeni Aram ve Bahriye Feriki Ârif Hikmet, Selânik mebûsu Yahudi Emânuel Karasu ve Arnavut Esad Toptanî’den meydana geliyordu. Ermeni Aram’ın düşmanlığı, Abdülhamid Hânın Anadolu’da bir Ermenistan kurdurtmamış olmasıdır. Yahudi Emânuel Karasu, Türk düşmanlığı ile meşhurdur. Arnavut Esâd Toptanî pâdişahın eski yâverlerindendi. Efendisinden sonra Türkiye’ye de ihânet etmiş bir hâindir. Bu hadîseden sonra, Yıldız Sarayı İttihatçılar tarafından yağma edilmiştir. Yıldız’ın çok zengin kütüphanesi, Hâfız-ı kütüp olan Sabri Bey tarafından kurtarılmıştır. Sabri Bey, kapının önüne yatarak, askerlerin içeri girmelerini önlemiş, böylece kütüphaneye girilememiştir.
31 Mart Vakası'nın geniş değerlendirilmesi gereken bir olay olduğuna işâret eden Tarihçi Mustafa Armağan; (31 Mart Vakası Siyonizmin komplike bir olayıdır. Masonlar bunu sâhipleniyor.” diyor.