TARİH............ KUYUDAKİ ÇOCUK
Balkan Harbi’nde Rumeli’den Anadolu’ya çok zorluklar içinde dayanılmaz bir göç başlamıştı. Malı mülkü bırakıp çürük kağnılarla Anavatana göçenlerin sayısı milyonları buluyordu. Yolda gelirken, yakalandıkları yerde Bulgar komitacıları tarafından kılıçtan geçiriliyorlardı.
Bu; yürekleri sızılı, ağlaya ağlaya yol alan perişan kafileler içinde gencecik bir gelin de vardı. Bir koluyla kundaktaki yavrusunu, ötekiyle çıkınını göğsüne bastırmış, düşe kalka ilerliyordu. Kâfile bir kuyuya ulaştı. Kuyudan birkaç yudum su alan, geri çekiliyordu. Sıra genç kadına gelince o da azıcık serinledi. Ama, yükü artık ağır gelmeye başlamıştı. Hiç olmazsa çıkınından kurtulmalıydı. Onu kuyuya attı.
Yine yağmur, çamur içinde düşe kalka ilerlerken, neden sonra bir de farketti ki, çıkın yerine kuyuya çocuğunu atmıştır. Kadın yeri göğü feryad ile inletti. Artık onu sürükleyerek götürüyorlardı.
Başka bir kafile sonra aynı kuyudan su çeken bir delikanlının kovası içinde yavru, kuyudan çıkageldi. Suyu çeken de bu yavrunun dayısı idi. Delikanlı hemen çocuğu tanıdı. Bir hayırseverden ödünç at edinip dörtnala kızkardeşine yetişti, çocuğu annesine teslim etti...
Seneler sonra kuyudan kurtulan kız, İstanbul’da büyüdü, evlenip Süleymaniye semtine yerleşti ve sevimli bir nine olarak 1986’da vefât etti.
Gürbüz Azak 25.06.1994 TÜRKİYE GAZETESİ
ZEKÂ BULMACASI............HANGİ SAYILAR

Aşağıda yazılmış olan KAVAK kelimesini kaç çeşit okuyabilirsiniz?
(İstediğiniz kadar yukarı, aşağı, sağa, sola, öne, arkaya gidebilirsiniz.)
(Cevabı
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE