Untitled Document

MENKIBE - HAZRET-İ OSMAN

Resûlullah peygamberliğinin ilk günlerinde, hazret-i Osman’a teyzesi dedi ki:
-Ey bahtiyar yeğenim! Sana öyle bir hatun nasip olacak ki, o hanım güzel yüzlü, zâhide ve Peygamber kızı olacak.
Şaşıran Hazret-i Osman dedi ki:
-Ben evlenmek istiyorum ama, şimdi Peygamber nerede? Öyle bir kimse yok ki.
-Mekke’de Abdullah oğlu Muhammed’e Peygamberlik verildi. Herkes ilerde onun dinine girecek.
Hazret-i Osman doğruca dostu hazret-i Ebu Bekir’e gitti. O da:
-Ey dostum, dedi. Hiç insan eli ile yapılan putlar ilah olur mu?
-Doğru söyledin ya Ebâ Bekir.
-Gel Resûlullaha gidelim.
Beraberce giderken, Resûlullah ve hazret-i Ali’nin kendilerine doğru gelmekte olduğunu gördüler. Resûlullah buyurdu ki:
-Ey Osman! Ben Rabbimizin Peygamberiyim. Allah seni Cennetine davet ediyor.
Hazret-i Osman bu mübarek yüz ve sözler karşısında, hazret-i Ebû Bekir’den öğrendiği Kelime-i şehâdeti söyledi.
Teyzesi bu habere çok sevindi ve şu şiiri okudu:

Sözlerim sebebiyle, Hak teâlâ Osman’a,
Doğru yolu gösterip, hidâyet etti ona,
Kendi fikrini bırak, uy Peygamber emrine.
Her sözü doğru olan, Allah’ın Resûlüne.


Kısa bir müddet sonra, vahy gelerek, Peygamberimiz, kızı Rukayye’yi hazret-i Osman’a nikâh ettiler.
S. İrfan Atagün.



Erkek : Hayrullah - Kız : Saliha - Yemek : Güveç, Zeytinyağlı Biber Dolması, Salata



Featured Image 01