Untitled Document

HATIRA - BABAM ADNAN MENDERES (2)

(Dünden devam) 1957’de Ankara’yı sel bastığında kendisi bile büyük bir tehlike atlatmıştır. Felâketzedelere yardım ederken kendisi de sel sularına kapılmaktan son anda kurtarılmıştı...

Hiçbir konforu olmayan bir insandı. Şuyum olsun buyum olsun, şurada dinleneyim, şunu yiyeyim gibi bir hareketi olmazdı. Rahatlıkla kuru ekmeği bir tas ayrana doğrayıp yerdi. Ben hep kendi kendime sorarım. Rahmetli’den en çok hangi husûsiyetler bana geçmiş? Neleri almışım? İmân, inanç ve Allah korkusu bana kendisinden intikal etmiştir...

1960 Kasım sonunda annemle birlikte rahmetli babamı ziyaret etmek imkânı bulduk. Annem, ben ve rahmetli iki ağabeyimle birlikte Yassıada’ya gidecek vapura bindik. Kartlarımızı taktılar. Tam hareket edeceğimiz sırada, geldiler; “Siz ikiniz ineceksiniz!” dediler. “Niye” diye sorduk. “Siz 1960 Kasım’ında görüşme hakkını kullanmışsınız.” diyerek bizi vapurdan indirdiler.

15 Eylül 1961’de biliyorsunuz kararlar açıklandı. 17 Eylül’de akşam 19.00 haberlerinde, rahmetli babamın idam edildiği haberini aldık...

İdamdan sonraki senelerde toplumumuz, bütün milletimiz, âdeta bizimle bütünleşmişti. Bizi gördüklerinde gözleri yaşaran, hatta hıçkırarak boynumuza sarılan insanlar vardı...”

Aydın Menderes (TÜRKİYE GAZETESİ Mayıs 1990)



Erkek : Nihat - Kız : Latîfe - Yemek : Etli Mantar, Puf Böreği, Domates Salatası, Cacık



Featured Image 01