Untitled Document

MANZUM MENKIBE - HAZRET-İ ÖMER

Hazret-i Ömer birgün, eshâbla söyleşirdi,
Fakir, düşkün bir köle, oraya geliverdi:

Söyledi ki: (Yâ Ömer, insâfın yok musenin?
Kalk, hizmet eyle bana, sen nasıl halifesin?)
 

Üzüldü Ömer Fâruk, onun bu sözlerine,
Dedi ki: (Ne istersen getireyim yerine?)
 

Dedi ki: (Çoktan beri, yırtıktır şu gömleğim,
Elim de tutmuyor ki kendim tâmir edeyim.
 

Emîrül mü'mininsin, mâdem ki şu anda sen,
Al da dik şu gömleği, budur senin vazîfen.)
 

Acıyıp buyurdu ki: (Çok haklısın kardeşim,
Düşkünlere hizmettir, evvelâ benim işim.)
 

Fakir, yırtık gömleği, uzattı halifeye,
Ki, yırtık yerlerini, dikip de versin diye.
 

Tâmire başlayınca, fakirin gömleğini,
Söyledi bu sefer de, başka bir dileğini.
 

Dedi: (Çıplak durmaya, alışmamış bedenim,
Gömleğini çıkar da, üzerime ört benim.)

Ona da "Peki" deyip, çıkardı gömleğini,
Üzerine örterek, yaptı bu dileğini.
 

Tâmirini bitirip, giydirdi ona derhâl,
Buyurdu ki: (Hakkını, ettin mi bana helâl?)
 

Dedi ki: (Ben hakkımı helâl ettim fakat,
Bilesin ki sen dahi, edersin bir gün vefât.)

Abdüllâtif Uyan

BİLMECELER - 03111991

1-Gökte uçar kuş değil, Yolu hiç yokuş değil, Benzin yer, benzin içer,
Kuşlarla yarış eder. 2-Yükü var canlı cansız, Denizler olmaz onsuz,
Balıklar gibi yüzer, Ayaksız, elsiz, kolsuz.
3-Ayağı var gidemez, Yemek gelir yiyemez, Konulan yükü taşır,
Derdini söyleyemez.
CEVAPLAR: 1-Uçak, 2-Gemi, 3-Masa.


Erkek : Abdullah - Kız : Kâmile - Yemek : Haşlama et, Karışık Sebze, Salata, Keşkül



Featured Image 01