ŞİİR - ERZURUM MÜDAFAASI
Ay doğarken uyandı ninem düşüncesinden, |
Sonra olanca hüznü dökerek sesinden: |
“Hâlâ ayrılışları gözlerimin önünde: |
Doksan üç senesiydi, bir sonbahar gününde |
Yayılınca her yere Moskofla cenk haberi, |
Toplandı ertesi gün şehrin bütün gençleri. |
Hepsi neşeyle dolu, sevincinden deliydi, |
Dille anlatılmaz ki o günü görmeliydi! |
Giderken Rabbimize el açarak yalvardık; |
Gözlerde sıcak yaşlar titreşiyordu artık, |
Önde “Ey gaziler”i vuruyorken davullar, |
El öpüp ayrıldılar nişanlılar, oğullar. |
Ne dense boş, yürek bu, ne olsa ah analık; |
Arkadan bakıp uzun uzun ağladık. |
O gidiş son gidişmiş... Bir daha gelmediler. |
Bozgun oldu, yakılıp, yıkılıp yandı her yer. |
Tuna şehit kanından kızıl bir renk alınca, |
O güzel memleketler yad ellere kalınca, |
Ölen iki yavrumun acısını unuttum, |
Düşman elinde kalan yurdun yasını tuttum. |
Necmettin Halil Onan |
ZEKÂ BULMACASI - KİBRİTLER
Altı kibrit çöpünü öyle yerleştirin ki;, her kibrit diğer 5 kibritle değsin
(Cevabı yarın)
Erkek : Osman - Kız : Nadide - Yemek : Sucuklu Yumurta, Ispanak Püresi, Kuru Kayısı Tatlısı