Untitled Document

SOHBET - ANA-BABA HAKKI

Ana-babaya iyilik etmek, onları zarardan ve sıkıntıdan korumak farzdır. Bir kimse, anasına ve babasına alçak gönüllü olarak şefkat ve merhametle baksa, Allahü teâlâ da ona, rahmet nazarı ile bakar. Ana ve babasını râzı eden kimse için, Cennette iki kapı açılır. Onlara isyân eden bir çocuk, âsi bir eşkıyâdan farksızdır.

Bir çocuğun büyüdükten sonra, ana ve babasını üzmesi, eziyet etmesi, Allahü teâlânın gazabına sebep olur. Ana-babanın ve hocanın günaha sokacak emirlerine itâat lâzım değildir. Fakat, hiçbir zaman ve hiçbir sebeple, anaya babaya sert, kaba ve yüksek sesle söylemek câiz değildir. Ana babası günâh işleyen kimse, bir kere nasihat eder, kabûl etmezlerse susar. Onlara, duâ ve istiğfâr eder.

Ana-babanın eziyetlerine katlanmalı ve sabretmelidir. Ana-babaya, kayın vâlide ve kayın pedere hürmet ve hizmet birinci vazîfe olmalıdır. Ana-babayı ve yakın akrabayı ziyâret etmek vâciptir. Terk etmek ise, günâhtır. Onların ziyâretle, selâmla, mektupla gönüllerini almalı, yardım etmelidir. Bunların sırası şöyledir: Ana, baba, evlât, dede, nine, erkek ve kız kardeş, amca, hala, dayı ve teyzedir. Bunlardan sonra onların çocukları, daha sonra da nikâhla akraba olanlar, en sonra komşulardır.

Vefât edenlere, duâ edip Allahtan af ve mağfiret dilemeli; hayır hasenât yapıp, sevaplarını rûhlarına hediye etmelidir.



Erkek : Bülent - Kız : Sabiha Yemek : Kuru fasulye, Bulgur pilavı, Aşure



Featured Image 01