Untitled Document

MENKIBE - EMÂNET ÇOCUK

Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Ebû Talha ile Hazret-i Ümm-i Süleym’in evliliklerinden bir erkek çocukları oldu. Babası buna çok sevinmişti. Bir müddet sonra da bu çocuk hastalandı.  Ebû Talha hazretlerinin bulunmadığı bir zamanda, çocuk öldü. Hazret-i Ümm-i Süleym, onu yıkayıp kefenledi ve evin bir köşesine koydu. Bu acı haberi kocasına yavaş yavaş duyuracaktı. Onu üzmek istemiyordu. Ona karşı, gâyet neş’eli görünmeye çalışıyor, üzüntüsünü hiç belli etmiyordu. Bir müddet sohbet ettikten sonra, Hazret-i Ümm-i Süleym dedi ki:

- Yâ Ebâ Talha, şu komşumuzun yaptığını beğeniyor musun? - Ne yaptı ki?

- Benden emânet birşey almıştı. Aldığı emâneti geri aldım. Üzüldü ve ağlamaya başladı. - Hiç öyle şey olur mu? Emânet alınan şey geri alınınca ağlanır mı? Doğrusu buna çok şaşırdım.

Hazret-i Ebû Talha’nın bu sözü üzerine, hazret-i Ümm-i Süleym kendini toparlayıp, dedi ki: - Yâ Ebâ Talha! Allahü teâlâ da bize verdiği emâneti geri aldı.

- Ya’nî oğlumuz Umeyr öldü mü? - Evet...

Hazret-i Ümm-i Süleym öyle bir durumda ölüm haberini vermişti ki, kocası, hiç bir şey söyleyemedi. Ümm-i Atıyye hazretleri buyurdu ki:

“- Biz kadınlar müslüman olduğumuzda, ölüye ağlayıp feryad figân etmiyeceğimize dâir Resûlullah bizden söz almıştı. Bu söze tam olarak ancak beş kadın sâdık kalabildi. Bu sözü aynen yerine getirenlerin başında, Ümm-i Süleym gelir.”



Erkek : Sedat - Kız : Saadet - Yemek : Yayla çorbası, Ciğer ızgara, Yoğurt, Helva



Featured Image 01