HİKÂYE - UYKU
Sabahları çok erken uyandırırlar beni. Uyandı sanırlar ama, ben uyanmam. Annem kaldırır, öper, ama başım yine yastığa düşer. Canım hep uyumak ister.
Babam:”Hadi yavrucuğum!” der. Annem:”Bak biz babanla işe gideceğiz.”der.
İş... Ben iş nedir bilmem ki? Yine uyurum. Şimdi de masadayım. Sandalyede oturuyorum. Babam karşımda bana gülümsüyor. Ben yastığımı bilirim, ben yorganımı bilirim. Ah ne tatlı olur o zaman uyumak... Oturduğum yerde uyurum. “ Düşeceksin yavrum!”Annem, üzerine reçel sürülmüş ekmek uzatıyor. Ben ekmek istemiyorum. Başımı masaya koysam hemen uyurum.Annem işe gidecekmiş. Ben iş nedir bilmem. uyku bilirim.
Babam:”Yut çocuğum” diyor. Annem: “Daha seni kreşe bırakacağım, otobüse yetişeceğim” diyor.
Yetişmese ya, hep evde kalsa ya... O kalsa, ben uyusam... Uykumu bitirmedim ki, yarım kaldı uykum, ben daha çok uyuyacaktım. Şıngır mıngır... Şıngır da mıngır... Ağzımın ucunda bir sıcaklık var.
Babam ”Haydi, içsin oğlum çayını”di yor. Canım istemiyor, uyumak istiyorum.
“Ben hazırım.” diyor babam. Annem baş ucumda... Annemin kucağındayım, babam paltomun düğmelerini ilikliyor. Sokaktayız... Ben yine uyuyorum. Annem elimden tutmuş çekiyor. Gözlerim kapalı ben şimdi yataktayım. Kardan bir yatağın içinde, ama sıcacık. Birden elim sıkılıyor, sertçe çekiliyor:”Oğlum aç gözlerini kayıp düşeceksin!..”
Donsak... Annemle birlikte kardan adam olsak. Ama uyusak... Şu babam mı? Hayır babam gitti. İşine gitti. İş... “Yavrucuğum önüne baksana...”Önüm? Ama ben hep uyku görüyorum anneciğim. Niye öyle? Annem de işe gitmezse geçinemezmişiz. Sonra ev sahibi bizi kolumuzdan tutar atarmış.
“Yoruldun, gel kucağıma.” Oh.. Yatak annem,.yastık annem, yorgan annem... İyi geceler anneciğim. Küt!..
Annem yerde ben yerdeyim. Başımdan kanlar akıyor. Ama ben uyuyorum.
Erkek : Ziya - Kız : Zehra - Yemek : Mercimek çorbası, Güveç, Pirinç pilavı, Revani