TARİH - BİR ŞEHİDİN SON MEKTUBU
“Sebeb-i hayatım, sevgili babacığım ve vâlideciğim, Cenâb-ı Hakka hamd-ü senâlar olsun ki, beni bu rütbeye kadar yükseltti. Yine ilâhî mukadderât olarak beni asker yaptı. Sonsuz şükürler olsun. Siz de annem-babam olmanız dolayısıyle, beni mukaddes dinimize, vatanımıza ve milletimize hizmet etmek için ne şekilde yetiştirmek mümkün ise, öylece yetiştirdiniz. Benim dünyaya gelmeme ve ilim-irfan üzere yetişmeme vesîle oldunuz. Cenâb-ı Hakka ve sizlere çok teşekkür ederim. Şimdiye kadar milletimin bana verdiği parayı bugün hak etme zamanıdır. Mukaddes dinimize ve vatanımıza hizmet etme zamanıdır. Bu vazîfe esnasında, şehâdet nasîb olursa, Cenâb-ı Hakkın sevgili kulu olduğuma kanâat edeceğim.
Asker olduğum için, bu şehâdet her zaman için pek yakındır. Gözbebeğim olan hanımım Münevver ve oğlum Nezihciğimi evvelâ Cenâb-ı Hakkın sonra da sizin himâyenize bırakıyorum. Onlar hakkında ne mümkün ise, lütfen yapınız!
Borçlarımı mutlaka ödemenizi istirhâm ediyorum. Ben herkese bütün haklarımı helâl ettim. Cümleniz hakkınızı helâl ediniz! Benim tarafımdan cümlenize hakkım helâl olsun. Elvedâ, elvedâ!.. Cümlenizi Cenâb-ı Hakka tevdî ve emânet ediyorum. Ebediyyen Allahü teâlâya ısmarladım. Sevgili babacığım ve vâlideciğim.”
Oğlunuz, Kolağası M. Tevfik Çanakkale,18 Mayıs 1331 (1915)
(Türkiye Gazetesi Osmanlı Târihi: 2/150)
Erkek : Muhiddin - Kız : Meliha - Yemek : Un çorbası, Etli Taze Fasulye, Yoğurtlu Börek