Untitled Document

MENKIBE - BU ÜMMETİN FİRAVUNU

Abdullah bin Mes’ud “radıyallahü anhümâ” Hazretleri Eshab-ı kiramın meşhurlarından ve ilk iman edenlerin altıncısıdır. Cennetle müjdelendi. Bütün gazâlarda bulundu. Peygamber efendimizin yanından hiç ayrılmadı. Bedir Savaşı’nda müslümanlar galip geldi. Savaş neticelendikten sonra Peygamber efendimiz buyurdu ki:

-Acaba Ebû Cehil ne yaptı, ne oldu? Gidip kim bakar?
Peygamber Efendimizin bu işareti üzerine Abdullah bin Mes’ud Hazretleri Ebu Cehli aramaya gitti. Onu yaralılar arasında buldu ve sordu:
- Sen Ebû Cehil misin?
- Evet. Ben Ebû Cehil’im.
- Ey Allahın düşmanı! Allahü teâlâ nihayet seni hakîr eyledi.
- Neden hor ve hakîr olayım. Sen bana, zaferin hangi tarafda olduğunu haber ver!
- Zafer Allaha inananlarındır. Resullullahın askeri gâlip geldi. Çoğunuzu öldürdük. Geri kalanınızı esir aldık.
Sonra Ebû Cehil’in kafasından miğferini çıkartıp dedi ki:
- Ey Ebû Cehil! Artık sonun geldi. Seni öldüreceğim.
- Senin beni öldürmen bana çok ağır gelecek. Fakat yapılacak bir şey yok. Hiç olmazsa başımı göğsüme yakın kes ki, başım heybetli görünsün.

Melûn, son anında bile, küfrünün, kibir ve gururunun ne dereceye çıkmış olduğunu gösterdi. Başını kesti. Silahını, zırhını, miğferini ve başını alıp getirerek Resûlullahın önüne koydu.
-Yâ Resûlallah! Bu Allah düşmanı Ebû Cehil’in başıdır.

Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” “Lâ ilâhe illallah” deyip, Ebû Cehil’in kesik başını işaret ederek buyurdu ki:
- Ey Allah düşmanı! Allahü teâlâya hamd olsun ki, seni rezil ve hakîr kıldı.
Oradakilere  buyurdu ki:
- Bu ümmetin Firavunu, işte budur!..



Erkek : Yasin - Kız : Şükran - Yemek : Sebzeli Çorba, Güveç, Karışık Salata, Revani



Featured Image 01