MENKIBE - İKİ KERE ŞEHÎD
Peygamber efendimiz ve Eshâb-ı kirâm bir muhârebeden dönüyorlardı. Kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar sevinç içinde orduyu karşılamaya çıktılar.
Karşılamaya gelenler arasında o savaşta şehîd olan hazret-i Nevfel’in hanımı, çocukları ve yaşlı annesi vardı.
Annesi, Peygamberimize, “Gazânız mubârek olsun” dedikten sonra, Resûl aleyhisselâma, oğlunu sordu.
Merhametlilerin en merhametlisi olan Peygamber efendimizin gözleri nemlendi. Oğlunun şehîdlik haberini vermeye mubârek kalbi dayanamadı. Elleriyle arkayı işâret edip, yoluna devam etti.
Peygamber efendimizin arkasından gelen hazret-i Ali’ye, sonra hazret-i Ömer’e, sonra hazret-i Osman’a sordu. Hepsi arkayı işâret ettiler. Hazret-i Ebû Bekir en sonda geliyordu. Ona da sorunca ne diyeceğini, nasıl söyleyeceğini düşündü, duâ edip bağırdı:
- Yâ Allah!.. Yâ Nevfel!... İşte o sırada, yaydan fırlamış ok gibi bir atlı yıldırım hızıyla yanlarına erişti ve sordu:
- Buyur yâ Sıddîk, beni mi çağırdın? Bu atlı, hazret-i Nevfel idi.
Bu hâdiseden sonra, hazret-i Nevfel senelerce yaşadı. Nihâyet, “Yemâme” cenginde tekrar şehîdlik şerbetini içti.
ZEKÂ BULMACASI - 4 PARÇA
Yanda gördüğünüz şekli öyle 4 eşit parçaya bölün ki, her parçada birer üçgen, daire, kare, yıldız ve nokta bulunsun?
(Cevabı yarın)
Erkek : Hakkı - Kız : Hafize - Yemek : Tavuk Çorbası, Karışık kızartma, Yoğurt