Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Herkes, kendisine ihsân edeni sever. Bu sevgi, insanın cibilliyetinde [yaratılışında] mevcuttur.)

Nefsine düşkün olan, nefsinin arzûlarına kavuşmak için, yardım edenleri sever. Akıl ve ilim sâhibi ise, medenî insan olmasına yardım edenleri sever. Kısacası, iyiler iyileri sever. Kötü ve fenâ kimseler, kötüleri severler.

Bir kimsenin sevdiklerine, arkadaşlarına bakarak, onun nasıl adam olduğu anlaşılır. Dosta, düşmana, Müslümana ve kâfire, bid'at sâhiplerinden başka, herkese, tatlı dil ve güler yüz göstermelidir. İnsanlara yapılacak en faydalı ihsân, en kıymetli hediye, tatlı dil ve güler yüzdür. İneğe tapan kâfirleri görünce, ineğin ağzına saman vererek, düşman olmalarına mâni olmalıdır. Kimse ile münâkaşa etmemelidir. Münâkaşa; dostluğu azaltır, düşmanlığı da arttırır.

Boyu 40 metreye kadar ulaşan, en iyi cinslerinin ülkemizde yetiştiği, sarı çiçekli, hoş kokulu bir ağaçtır. Bu ağacın çiçekleri ilkbaharda toplanır ve gölgede kurutulur. Ihlamur ağacının hem çiçeğinden hem yapraklarından yararlanılır. Çiçek değerlidir, yaprak ikinci kalite kabul edilir.

Ihlamurun içinde tanen, şeker, farnesol ismi verilen bir madde ve müshil yapan maddeler vardır. Sağlıklı bir içecek olan demlenmiş ıhlamur idrarı arttırır, terletir, göğsü yumuşatır ve rahat uyku verir.

Ihlamur ağacının kabukları da müshil olarak ve safra akıtıcı olarak halk ilâçlarında çok kullanılır.

  Yolda bir hamam böceği bulan küçük Ahmet, böceği alıp, çarşıdaki hamamın sâhibine götürüp der ki:
  “Lütfen böceğinize sâhip çıkın. Az kalsın ayaklarımın altında eziliyordu.”
  Yolda bir hamam böceği bulan küçük Ahmet, böceği alıp, çarşıdaki hamamın sâhibine götürüp der ki:
  “Lütfen böceğinize sâhip çıkın. Az kalsın ayaklarımın altında eziliyordu.”

   Türkiye Gazetesi, gazeteye abone olan bütün okuyucularını, sigorta ederek hayat boyu emekli maaşı veriyor.