Sarmısak uzun süredir doğal bir ilâç olarak nitelendiriliyor ve kandaki kolesterol seviyesinin düşmesine yardım ettiği biliniyor. Avusturya Innsbruck Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, sarmısak yiyenlerden gelen ağır kokunun bitkinin kendisinden değil, vücut metabolizmasındaki bir değişimle kanda oluşan maddelerden geldiğini buldular. Araştırmacılar bunun sarmısağın faydalarının sırrı olabileceğini söylüyorlar.

Uzmanlar sarmısak yedikten sonraki 30 saate kadar insanların nefeslerindeki uçucu organik bileşiklerini analiz etmişler. Taze ezilmiş sarmısakla ortaya çıkan ve çoğu ağır kokulu olan sülfit ve disülfit seviyelerinin sarmısağı yedikten birkaç saat sonra düştüğünü bulmuşlar. Ancak, üç bileşiğin (metil sülfit, dimetil sülfit ve aseton) en yüksek seviyeye ulaşmaları daha uzun zaman almış ve 30 saatten sonra bile kaybolmamışlar.

Uzmanlar, bu bileşiklerin yüksek seviyelerinin sarmısakla meydana gelen metabolik değişmeden kaynaklandığına inanıyor. Asetonun kolesterol dâhil kandaki birçok yağlı bileşiğin miktarını azalttığı biliniyor. Ezilmiş sarmısak yedikten sonra açığa çıkan aseton miktarı, yedikten bir gün sonra nefeste bulunandan daha azdır.

Kırkpınar yağlı güreşlerinde baş pehlivanlık için 35 güreşçi çayıra çıkıyor. Bir defâ yenilen elenecektir. Birinci turda 17 çift kura ile eşleştiriliyor. Bir kişi 2. tura güreş yapmadan geçiyor. Her turda yine bu usulle çiftler belirlenip tek kalan tur atlıyor. Acaba, baş pehlivanı belirlemek için kaç karşılaşma yapılması lâzımdır?