Untitled Document

TARİH - ÇINARIN KÖKÜ DERİNDE

Kayseri, Anadolu'muzun en eski merkezlerinden biridir ve binlerce senelik mâzisi vardır. Hitit, Bâbil, Asur, Pers, Frigya ve Lidyalı yıllara kadar uzanır gider. Uzunca bir süre Kapodokya krallarına üs olan şehir, önce Sâsâni istilâsına uğrar, sonra Bizans'ta kalır.

Burada İslâm sancakları henüz Hicrî birinci asırda dalgalanmaya başlar. Halife Abdülmelik Mesleme'nin, Sâit ve ibn-i Hişâm komutasındaki mücâhidleri şehri defâlarca kuşatır. Müslümanlar tam 150 sene ablukaya alırlar.

Kayseri, Malazgirt zaferinden çok önce Danişmendler'in eline geçer. Melik Mehmed Gâzi şehri çok sever ve silbaştan imar eder. İşte Kayseri Ulu Câmi o yılların yâdigârıdır.

Melik Gâzi, Hıristiyan ahâliyi de koruyup kollar. Ardından Gümüştekin Mehmed Gâzi gelir. Ancak Bizans bu genç hükümdarı gözüne kestirir. Danişmendleri bu diyârdan sökmenin tam sırasıdır. Ama delikanlımız güçlü düşmanın karşısına yalnız çıkmaz. Kutalmış oğlu Süleyman Şah ile birleşir ve ülkesini istilâdan korur. İşte o günden sonra, Romalılar bu coğrafyada bir varlık gösteremezler.

Civar köylüler, Melik Gâzi'nin naaşının vefât ettiği günün tazeliği ile durduğunu söylerler. Pınarbaşı yakınlarındaki muhteşem türbeye defnedilir. Gerek Sultan Sencer, gerekse de Abbasi halîfesi, hükümdarlık berâtı verirler. Oğulları da babalarını tâkip eder, bu toprakların İslâmlaşmasında büyük çaba gösterirler.

Târih ve Medeniyet -Ekim 1997

FIKRA - NİÇİN GEÇ KALMIŞ

  Küçük Salamon bir saat okula geç gelince öğretmen sert bir şekilde sorar:
  – Niçin geç geldin?
  Salamon, kekeleyerek cevap verir:
  – Daha evvel gelemedim. Demin karşısokakta adamın biri yüz bin lira düşürmüş arıyordu. Etrafıma kalabalık
  toplandı. Ben buraya gelmek için kalabalığın dağılmasını bekledim.
  – Kalabalıktan sana ne?

  – Paranın üzerine ayağımı basıyordum da ondan.



Erkek : Yahya - Kız : Bedriye  - Yemek : İşkembe Çorbası, Kabak dolması, Kavun



Featured Image 01