Erkek ve kadın, cünüp olan her Müslümana gusletmek farzdır. Cünüp olduğu hâlde, en geç bir namaz vakti içinde gusül abdesti almayan, büyük günah iş-lemiş olur.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Gusül abdesti almaya kalkan kimseye, üzerindeki kıl adedi kadar, (yani pek çok) sevap verilir. O kadar günahı affolunur. Cennetteki derecesi yükselir. Guslü için ona verilecek sevap, dünyada bulunan herşeyden daha hayırlı olur.”

Gusül abdestinin farzı Hanefî mezhebinde üçtür:

1-Ağzı yıkamak. Ağzın içinde su değmedik yer bırakmamak.

2- Burnu yıkamak. Burnun içine su çekip, ıslanmadık yer bırakmamak.

3- Bütün bedeni yıkamak.

İğne ucu kadar da olsa kuru yer bırakmamak. Deriye yapışmış mum, sakız, yağlı boya gibi maddeler, tırnaklardaki oje gibi şeyler gusle mânidir. Sünnet üzere gusül abdesti almak için, önce temiz de olsalar, iki el ve av-ret yeri yıkanır. Sonra bedende necâset varsa temizlenir. Sonra bir namaz abdesti alınır. Yüz yıkanırken gusle niyet edilir. Sonra bütün bedene üç defa su dökülür. Su dökerken üç defa başa, sonra üç defa sağ omuza, sonra üç defa sol omuza dökülür. Her döküşte o taraf tamamen ıslatılır. Su döker-ken ovulur. Her yere su değecek şekilde vücut yıkanır.

Gusül abdesti alırken bir uzva dökülen su, başka uzuvlara döküldüğünde o uzuv da yıkanmış sayılır.

Gençlik yıllarını çoktan geride bırakmış bir hanım, eczanede, tezgahtarın kulağına uzanarak şu sözleri fısıldar:
  -Ağarmış saçlar için bir şeyiniz var mı evlâdım?
  Eczâcı etrafına bakındıktan sonra, yine fısıltı hâlinde şu cevabı verir:
  "Derin bir saygıdan başka bir şeyimiz yok efendim!.."