Untitled Document

MAKALE - TÜRKÇE’NİN GÜCÜ

Kosova'dan hicret mecburiyetinde kalan mazlumların Türk televizyonlarına verdikleri mülâkatta Türkçe'yi gâyet muntazam konuşmaları, eminiz ki ekran karşısında haberleri tâkip eden birçok kişiyi şaşırtmıştır.

Zira, Türkçe'nin Balkanlarda da imparatorluk hayatımız müddetince birinci ve tabii ki resmi lisan olduğunu çok kimsenin bilebildiğinden bugün dahi emin değiliz.

Bir neticeden daha emin değiliz; Kosova'da, Sancak'ta, Arnavutluk'ta, Makedonya'da vs. aynı zamanda Türklerin de yaşadığını hemen hepimizin bildiğinden, şu kadar soykırım uygulamasına rağmen Türkiye, bugün dahi Rumeli'de ise bunu iki muhteşem kudrete borçluyuz.

İslâmiyet ve Türkçe... Türkiye, dünyadaki varlığını bu iki kudretle devam ettirecektir.

Kuzey Kutbu'na yakın noktadaki bir Finlandiya'da o tertemiz Tatar Türkleri Cemaati, kurban yemeği verdiğinde Türkiye Türk'ü ile Tatar Türk'ünü bir araya getiren birinci kudrettir. Onları aynı mekânda tatlı hasbihâllere gark edense ikinci kudret.

Kosova'lı Türkler'den Kâzım Mula'nın küçük oğlu ile aralarında geçen konuşma ise Türkçe'nin kuşatıcılık kâbiliyetine misâl. Akşamın 10'u olmuştur. Evin önünde oynayan çocukla babası arasında şöyle bir konuşma geçer:
-Oğlum haydi eve gel akşam oldu!..
-Ama daha güneş batmadı ki?

Babanın kısacık cevabı, Finlandiya'yı anlatmaya tek başına yeter:
-Oğlum gir içeri! Güneşin batmasını beklersen üç ay sonra eve gelirsin?

Rahim Er - Helsinki 5.4.1999

DÜNKÜ CEVAP

  Yaş; 3, 5 ve 7'ye bölününce kalan sayılar: a, b, c olsun. 

70a+21b+15c 
---------------
 
      105 

kesrinin tam bölümünden sonra kalan sayıdır. Dünkü misâlde;
 a=2, b=4, c=0 olduğundan;

 
70x2+21x4+15x0        224
-------------------- =   ------
        
105                      105 
 
kesri bulunur.  Bölüm 2, kalan 14 olur. İstenen yaş, bu bölümde kalan sayı olan 14 'dür.



Erkek: Abdullah - Kız: Kâmile  - Yemek : Lahana Dolması, Fırında balık, Salata, Helva



Featured Image 01