Yavuz Sultan Selim Hân, 1516'da çıktığı Doğu Seferi'nden 1518 Temmuz ayında bir pazar günü, İstanbul'a dönmüştür.

Selim Hân, 2 yıl süren bu seferinde, uçsuz bucaksız çölleri ordusunun başında aşarak, Lübnan, Suriye, Filistin, Irak, Mısır, Yemen, Bingâzi, Cezâyir ve Arabistan'ı Osmanlı Devleti'ne kazandırmıştır. Bu topraklar, kendisinden evvel 7 Pâdişahın 200 yılda kazandırdığı toprak kazancından da fazladır.

Muazzam bir zaferden sonra İstanbul'a dönüşte kendisine yapılacak gösterilerden ve törenlerden kaçarak Anadolu yakasından, bir gece boğazdan sessizce Topkapı Sarayı'na geçmiştir. 

Şehir hayatı ve teknolojideki hızlı değişimler, insanları topluma yabancılaştırdı. Bu da yalnızlık şeklinde kendini gösteren toplumdan kaçışı berâberinde getirdi.

Hızlı nüfus artışı, çarpık şehirleşme, teknolojideki gelişmeler içe dönük bir hayatın en önemli sebepleri oldu.

Aynı apartmanda oturdukları hâlde, yıllarca birbirine merhaba dememiş, sosyal ilişkilerden uzak, zamanlarının büyük bölümünü televizyon karşısında geçiren insanlar yetişti ve yalnızlık duygusu çağın hastalığı oldu.

Bilhassa, büyük şehirlerde yaşayan çok sayıda insanın toplumdan kaçtıkları görülmektedir.