BATILI GÖZÜYLE - GİYİM-KUŞAM VE TEMİZLİK
17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin topraklarını gezen bir Fransız yazarı o zamanki yaşayışı, hâtıralarında şöyle anlatmaktadır:
“Türkler, genellikle uzun boylu insanlar. Bedenleri ölçülü. Avrupalılarda görülen kusurlar onlarda göze çarpmıyor. “Türk gibi kuvvetli” sözü boşuna değil. Gerçekten sağlam yapılı insanlar. Ayrıca, elbiseleri de onları uzun boylu gösteriyor, bedensel kusurlarını gizliyor.
Türkler yıkanmayı sevdikleri için hem temiz hem de sağlıklıdırlar. Bu gelenek dolayısıyle, İstanbul’da çok güzel hamamlar var. Hatta Türklerin yaşadıkları en uzak kasabalarda bile hamam bulunur. Zengin ve yoksul bütün insanların hamamları aynı biçimde yapılır. Aralarındaki fark, yalnızca süslemededir.
Türkler, midelerine düşkün insanlar da değiller. Oburluk yüzünden iflas etmiş bir Türk’e rastlayamazsınız. Az gıdayla yetinirler. İyi bir aşçıbaşı, bu ülkede zengin olamaz. İşin gerçeği, herkes yemek pişirmeyi biliyor...” Jean de Chevenot
GÜNÜN TARİHİ - YAŞAR DOĞU
Sırtı hiç yere gelmemiştir. Hatta, yatarken bile sırt üstü yatmazdı. Namazlarını devamlı kıldığı gibi, her güreşten evvel de 2 rekât nâfile namaz kılardı. Yabancı devletlere giderken Eyüb Sultan ve evliya kabirlerini ziyâret etmek âdetiydi. 8 Ocak 1961'de geçirdiği kalb krizi neticesinde Ankara'da vefât etti.
Erkek : Adnan - Kız : Azize - Yemek : Düğün çorbası, Makarna, Salata, Lokma tatlısı