Timur Hân, tarihin en büyük cihangirlerindendir. 1336’da Keş kasabasında doğdu. İyi bir eğitim gören Timur Hân, 1370'te Mâverâünnehr'e tek başına hâkim oldu ve Semerkant'ta tahta çıktı. Çin'e ve Delhi'ye kadar bütün Asya'yı, Irak, Suriye ve İzmir'e kadar Anadolu'yu aldı. Çin'e sefere giderken 1405'te vefât etti.

Timur Hân ilim sâhibi, âlim, büyük bir hükümdardı. Âlimleri severdi. Âlimleri, meclisinde bulundurur, nasihatlerini dinlerdi. Pek çok medrese ve kütüphâne yaptırdı. Bilhassa Semerkant şehrini îmâr etti. Burada pek çok sanat eserleri yaptırarak, örnek ve zengin bir şehir hâline getirdi. Tüzükât-ı Timur adıyle kânunlar çıkardı ve kendi tarihini kendi yazdı. Timur öncesinde, Orta Asya Türklüğü göçebeydi. Timur Mâverâünnehr'i şehirleştirdi. Obaları iskãn etti. Su kanalları inşâsıyle toplumu tarıma geçirdi. Büyük şehirleri ticâret yollarına bağladı. Fetihleriyle âlimleri, sanatkârları Orta Asya'ya topladı.

İlim adamlarına saygı gösteren, onları koruyan Timur Hân’ın, âlimlere karşı o kadar saygısı vardı ki, devrinde yaşayan İslâm âlimlerinin yanında, daha önce yaşamış olanlara karşı da hürmette kusur etmez, onların türbelerini yaptırırdı. Ahmed Yesevî hazretlerinin türbesi bunlardan biridir.

Cemre, ilkbahara doğru, önce havada, sonra suda, nihayet toprakta yedişer gün aralıklarla meydana gelen bir sıcaklık yükselişidir. Cemre yanmış kömür parçası, kor anlamına gelir.

Cemrelerin düşmesi Kasım Günleri’ne göre olur. I. Cemre, Kasım’ın 105’inde (20 Şubat’ta) havaya, II. Cemre 112’sinde (27 Şubat’ta) suya, III. Cemre, 119’unda (6 Mart’ta) toprağa düşer. Bugün Kasım’ın 105’i, yani I. Cemre’nin havaya düştüğü gündür. Cemreler, havaların ısınmaya başladığının ve kışın soğuk günlerini, arkada bırakmak üzere olduğumuzun müjdecisidir.