Untitled Document

HATIRA - BİR BAYRAM GÜNÜ

      Ayşe Osmanoğlu, babası Sultan Abdülhamid Hân dönemini anlatıyor:
      "31 Mart 1901 Kurban Bayramında Dolmabahçe Sarayı'na gitmiştik. Bayramlaşmayı seyretmek için locaya yerleşmiş, seyre dalmıştık. Aniden şiddetli bir yer sarsıntısı başladı. Saray yıkılıyor zannıyle korkup titremeye başladım. Hepimiz yerlerimize mıhlanmış gibi kalıp, "Allah! Allah!" diye bağırmaya başladık. Bu sırada, ortadaki büyük âvizenin orta kısmı şiddetli bir gürültü ile yere düştü.
      Gürültünün şiddetinden birbirimize sarılıyor, aramızda bayılanlar oluyordu. Bu sırada aşağıdan, Müezzin Arap Abdullah'ın gür ve tesirli sesiyle okumaya başladığı ezân, kulaklarımıza aksetti. Cenâb-ı Hakka duâ edip sığındık. O zaman "Aman, Efendimize bir şey oldu mu?" diye pencerelere koştuk. Salon karmakarışık olmuştu. Hiç kimse yerinde yoktu. Babam, yalnız başına, tahtının önünde kılıcına dayanmış, ayakta duruyor, Ezân-ı Muhammedî'yi dinliyordu. Yavaş yavaş herkese sükûnet geldi. Babam metânetle tahtına oturdu. "Muâyede (yâni, bayramlaşma) başlasın!" emrini verdi.
      Âvizenin düşen parçasının 700 kilo olduğunu söylediler. Allaha şükür, bundan başka zâyiat olmadığı gibi, kimsenin burnu bile kanamadı..."
      KIBLE SAATİ:
      Takvimimizde, her şehir için, hergün gösterilen Kıble Saati vaktinde, güneşe doğru yönelen kimse, Kâbe yönüne dönmüş ve o yerin kıblesi kolayca bulunmuş olur.

KIBLE SÂATİ VAKTİ

Takvimimizde her şehir için gösterilen Kıble Saati vaktinde, Güneş'e doğru dönen kimse, Kâbe yönüne dönmüş ve o yerin kıblesini bulmuş olur.



Erkek : Namık - Kız : Nedret  Yemek : Mercimek Çorbası, Fırında tavuk, Pilav, Cacık



Featured Image 01