Untitled Document

SOHBET - VAKTİ BOŞ GEÇİRMEMELİ

İnsan, dünyaya oyun ve eğlence için gelmemiştir. Dünya iş ve kazanç yeridir. Dünya âhıretin tarlasıdır. Burada ne ekilirse, âhırette o biçilecektir. Boş vakit fırsat ve ganîmettir. Faydalı iş yapmadan vakit geçirmek vakti öldürmek olur. Dünyada yapılan her işin, her nefesin hesâbı kıyâmette sorulacaktır.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

"Kıyâmet günü, herkes ömrünü ve gençliğini nerelerde geçirdiğinden, malını nereden kazanıp nerelere harcadığından ve ilmi ile amel edip etmediğinden sorguya çekilecektir." [Tirmizî]

Ömür, ilim, mal ve beden, Allahü teâlânın kullarına verdiği bir sermâyedir. Bu sermâyeyi Allahü teâlânın bildirdiği yerlerde harcamalıdır. Vakit geçtikten sonra pişmanlığın faydası olmaz. Onun için gençliğin, malın, sağlığın kıymetini bilmeli, dünyada âhıreti kazanacak işler yapmalıdır.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: 

"Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bil! İhtiyârlıktan önce gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, meşgûliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce zenginliğin ve ölümden önce hayatın kıymetini bil!" [Ebû Nuyam]

GÜNÜN TARİHİ - İSTANBUL’UN İŞGALİ

16 Mart 1920’de güzel İstanbul’umuz, Osmanlı Devleti’nin ve milletinin tarihî düşmanı sömürgeci İngilizler tarafından işgal edildi. Bu işgal Anadolu’da büyük tepkiler uyandırdı. Şehrin caddelerinde düşman ordularının subayları, askerleri geziyor, bazı evlerde düşman bayrakları dalgalanıyordu.

Beyoğlu gibi azınlığın çoğunlukta olduğu semtlerde zafer şenlikleri düzenlenirken, Türklerin oturdukları semtlerde halk kan ağlıyordu. İngiliz askerleri şafakla beraber Şehzadebaşı’ndaki bir karakolumuzu basarak silâhsız bando erlerini süngüleriyle delik deşik etmişlerdi. İşte bugün, o acı günün yıl dönümüdür.

Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamızı müteakip düşman kuvvetleri 2 Ekim 1923’te Türk bayrağını ve donanmasını selâmlayarak İstanbul’u boşalttılar.



Erkek : Vedat - Kız : Vedia  - Yemek : Düğün çorbası, Etli nohut, Ispanaklı börek

Featured Image 01