Untitled Document

GÜNÜN TARİHİ - ÇANAKKALE SAVAŞI

Osmanlı Devleti, 1914'te İttihat ve Terakki Partisi ve Enver-Talat-Cemalüçlüsü tarafından affedilmez bir hata eseri olarak I. Dünya Harbi’ne sokuldu. İtilâf devletleri ile 4 ayrı cephede ayrı ayrı çarpışmak zorunda kaldı.
I. Dünya Harbi’nde, bütün kaynaklarını ve imkânlarını seferber eden Osmanlı Devleti, daha savaşın başından itibaren Rus, Irak ve Sinâ cephelerinde başarısızlıklara uğradı. Ancak, Çanakkale’de dünyanın gözlerini kamaştıran emsalsiz zaferler kazandı.

Seyredin tefekkürle, Batı’nın yaptığını,
Çanakkale’de her yer et ve kemik yığını.
  Zemini; nur alınlar, kıpkırmızı kan boya,
  Toprak, hava, su şahit bu emsalsiz tabloya.
Her karış toprağında ya kafa ya bir el var,
Ya bir mermi kovanı veya bir şarapnel var.
  Top, tank ve uçağıyla yüklenmiş haç hilâle,
  O destanını göklere nakşetmiş, Çanakkale.
Kimi Kars, kimi Sinop, kimi Manisalıdır,
Potinleri yırtılmış, çoraplar yamalıdır.
  Tekbirlerle düşmanın üstüne gidiyorlar,
  Sanki ölüme değil, düğüne gidiyorlar.
Biliyorum ki şehâdet ölümün haritası,
Din için ölmek, canın Cennet ile takası.
  Toprağa düşenlere, düşmeyen eder gıpta,
  Şehit, on kere şehit olmak ister kalkıp da.
Kimi elinde Kur’ân, kimi dilinde âyet,
Tekbirle koşulurken edilir mi şikâyet?
  Sarmışken Mehmetçiği şehâdet heyecanı,
  Kim düşünür dünyayı, malı, mülkü ve canı?
Ezanın susmaması tek hedef, ana dâvâ,
Uçak, kağıttan bir kuş, donanmalar mukavva.
  Toprak etten kemikten, deniz kandan al gibi,
  Hava; barut ve duman, ölüm şerbet, bal gibi.
Bir nefer düşüyorken doğruluyor diğeri,
Uğrunda dökülen kan, toprakların değeri.
  Tattın Allah yolunda şehâdetin hazzını,
  Bak, melekler kılıyor cenâze namazını.
Çanakkale üçyüzbin şehidin öz malıdır,
Analar, destan yazan oğul doğurmalıdır.
Ahmet Mahir Pekşen



Erkek : Vehbi - Kız : Zeyneb  - Yemek : Tarhana Çorbası, Sucuklu Yumurta, Sütlaç

Featured Image 01