ŞİİR - BULURUM
Ya beni ışığa doğru çevirin, |
Veya şu karanlık dağı devirin. |
Yahut da elime bir kandil verin, |
El yordamı ile sizi bulurum. |
Gözümüz görmezse gönlümüz görür, |
Gözyaşı dökmekle geçti bir ömür. |
Dertlerim bir yumak gibi çözülür, |
Yeniden sabırla sarar dururum. |
Nerede o eski dostlar nerede? |
Kimbilir her biri hangi yörede? |
Unutmak var mıydı bizim törede? |
Kahrımdan başımı taşa vururum. |
Bırak şu yaralı kalbim kanasın, |
Diyorlar; sen artık geçmez parasın. |
Yine de arkadaş, dosttan yanasın, |
Dağ gibi yüksektir azmin gururun. |
Bitmiyor dertlerim, bitmiyor acım, |
Gönülden seven bir dosta muhtâcım. |
Neylersin kader bu böyleymiş yazım, |
Gün gelir dostları arar bulurum. |
Ya beni ışığa doğru çevirin, |
Yahut da karanlık bir perde gerin. |
Yeter ki tertemiz bir sevgi verin, |
Bir ömür boyunca selâm dururum. |
Mehmet Ali Türksever |
FIKRA - Öğrenciler
Öğrenciler, biyoloji dersinden yapılacak imtihanda, nasıl yardımlaşacaklarının plânını yaparlar.
Hoca sürpriz olarak imtihanı laboratuvarda yapar. Birer mikroskop verir ve soruyu sorar:
- Bu mikroskoplarda lam’da bir böceğin bacağı var. Bu bacağın böceğini yaza-rak tanıtın!
Öğrenciler derse çalışmadıklarından so-ruyu yapamazlar. Sonunda biri dayanamaz, kapıyı çarpıp çıkar. Hoca bunun arkasından seslenir:
- Kim bu kapıyı çarpıp çıkan yaramaz?
İçeriye bir bacak uzanarak seslenir:
- Hocam, kolaysa tanıyın bakalım?..
DÜNKÜ CEVAP
Erkek : Adnan - Kız : Mür