SOHBET - MÜHİM TEMBİH
Bu takvimdeki oruç ve namaz vakitlerini, Osmanlı âlimlerinin en yüksek makamı olan Meşîhat-i İslâmiyye’nin hazırladığı 1334 [m.1916] senesi İlmiyye Sâl Nâmesi ismindeki takvimden ve İstanbul Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin 1958 tarih ve 14 sayılı Türkiye’ye Mahsûs Evkât-ı Şer’iyye kitabından aldık. Aynı vakitler için, 1926 senesindeki Takvim-i Ziya’da diyor ki: “İşbu takvim, Diyanet İşleri Riyaseti Heyet-i Müşâveresi tarafından tetkik edilip, riyaset-i celîlenin tasdiki ile tab” edilmiştir.”
Din işlerinde İslâm âlimlerinin ve astronomi mütehassıslarının tasdik ettiği oruç ve namaz vakitlerini kullanmalıdır.
Türkiye Takvimi’ndeki sayın müftülerin ve hesap uzmanlarının da bulunduğu ilim heyetinin, en yeni elektronik cihazlarla yaptığı hesaplarla da, hep bu vakitler bulunmuştur. 1982 senesine kadar, Türkiye’de temkin zamanını kimse değiştirmemiş, bütün âlimler, velîler, şeyhülislâmlar, müftüler, bütün Müslümanlar, asırlar boyunca namazlarını bu şer’î vakitlerinde kılmışlar ve oruçlarına bu şer’î vakitlerinde başlamışlardır. Türkiye Takvimi’nde temkin zamanı değiştirilmemiş, namaz ve oruç vakitleri, doğru olarak bildirilmiştir. Şimdi de, her Müslümanın bu İcmâ’-i Müslimîn’den ayrılmaması lâzımdır.
akvimimizdeki namaz vakitleri şehrin en yüksek yerine göre ve doğu-batı, güney-kuzey hudutlarını içine alacak şekilde hesaplanmıştır. Bu sebepten, namaz kılmayı vaktin sonuna kadar geciktirmemelidir.
İSFİRÂR VAKTİ
Güneş doğarken ve semanın ortasında iken ve batarken, her türlü namazı kılmak, tahrîmen mekruh olur. Güneşin doğması demek, işrak, yani Bayram namazı vaktine kadar yükselmesidir. Batması da, ziyasının sararmaya başlamasından batıncaya kadar geçen zamandır. Bu zamanın başladığı vakte İsfirâr-ı Şems denir.
İsfirâr-ı Şems ile gurup (Güneş’in batması) arasındaki zaman, tulû (Güneş’in doğması) ile işrak arasındaki zamandan temkin kadar kısadır. İkindi namazını, özürsüz olarak, bu zamana geciktirmek büyük günahtır. Fakat, gecikmiş ise, terk etmemeli, muhakkak kılmalıdır. Gurup ile tulû vakti toplamından işrak vakti çıkarılıp temkin ilâve edilince, İsfirâr vakti bulunur.
(İstanbul’da 12 Haziran için İsfirâr vakti: 20.01)