HATIRA - MEHMETCİK DE AĞLAR MI
Hiç kimsenin Kur'ân-ı Kerîm öğrenemediği, öğretemediği ve dinî emirlerin yapılamadığı karanlık günlerde idi. Babam, ben dâhil 300 çocuğa Kur'ân-ı kerîm öğretiyordu. İki jandarma âniden okuma odamıza girdi. Biz onları görür görmez, yıldırım çarpmışa döndük! Hepimiz ayağa kalkıp hazırola geçtik. Babam da mecburen ayağa kalktı. Bu teslimiyetin ifadesiydi. Bir anlık şaşkınlıktan sonra jandarmalar önce bize dönüp seslendiler:
"Oturun çocuklar!"
Biz oturduktan sonra babama dönüp nezâketle: "Sen de otur Hoca Efendi!" dediler. Herkeste bir şaşkınlık. Çünkü bu sertçe söylenmiş bir söz değildi. İki jandarma, hiç umulmadık bir şekilde babamın yanına oturdular. Birşeyler konuştular. İkisinin de gözleri dolu dolu idi. Jandarmanın biri titreyen sesiyle babamın kulağına fısıldar gibi konuşuyordu:
- Hoca Efendi, tabii okutacaksınız! Biz de Müslüman evlâdıyız. Keşke buraya gelmesek, sizi görmeseydik. Ama ne var ki emir gereği dolaşıyoruz böyle.
- Bizi götürecek misiniz?
- Hayır hocam! Sizi görmemiş olacağız! Yalnız çocuklara tenbih edin! Bizim buraya geldiğimizi kimseye söylemesinler olur mu?
- Korkmayın, kimse bir kelime söylemez! Siz yanan bağrımıza su serpip serinlettiniz. Allah da sizi mahşerde Peygamberimizin sancağı altında gölgelendirsin!
Babam bize hisli bir konuşma yaptı ve en sonunda dedi ki:
"Çocuklar, size vasiyetimdir. Bu iki jandarmanın ardından ölünceye kadar duâ edeceksiniz..."
Fahri Öztürk - İstanbul
ZEKÂ BULMACASI - 5 RENKLİ KARE
4x4 kareden meydana gelen 16 kareyi öyle boyayınız ki; hiçbir renk, sıra, sütun ve çapraz hat üzerinde bir defadan fazla bulunmamalı.
4 kare kırmızı olmalı,
3 kare mavi olmalı,
3 kare yeşil olmalı,
3 kare beyaz olmalı,
3 kare sarı olmalı.