Untitled Document

MANZUM ŞİİR - HÜSEYİN HİLMİ IŞIK

Erzincan'da, "Askeri Lise"de iken bu zât, Cahildim, toydum henüz, sıkılmıştı çok canım,
Birinci sınıftayken, "Hocam"dı benim bizzat.  Tam yüzüğü atıp da, nişanı bozacaktım. 
"Onbeş yaşım"da iken rastladım kendisine, O gün de yine Hocam yetişerek imdada,
Zira o geliyordu bize "Kimya dersi"ne.  Kısa bir nasihatta bulundular o anda. 
Çok öğretmen görmüştüm, ama o farklı idi, Dediler ki: (Kardeşim, sizin seadetiniz,
Öğretmenden de öte, "Müşfik baba" gibiydi.  Bil ki, şimdiden başlar, aman dikkat ediniz. 
Biz bütün talebeler, onu çok seviyorduk, "Hanım"ınıza karşı olun kibar ve nazik,
Çünkü ondan, çok güzel şeyler öğreniyorduk.  Ağzınızdan çıkanı, kulağınız duysun ilk. 
Liseden sonra dahi, aradım, onu buldum, Kalp, "Sırça sarayı"na benzer ki, kırılsa bir,
Hatta kendilerine çok yakın "Komşu" oldum.  Artık hiç yapılamaz ve kolay olmaz tamir. 
Bir ara fakültede okurken İstanbul'da, Annen baban misafir, bugün var, yarın yoklar,
Gariptik, elimize geçmezdi para pul da.  Sen "Hanım"la birlikte yaşarsın uzun yıllar.) 
Muttali olduğundan Hocam bu hâlimize, Bu, bir iki cümlelik bir nasihattı, fakat,
"Yemek" gönderiyordu evinden sık sık bize.  Bahşetti ömür boyu bana "Mutlu bir hayat." 
Her ne zaman girseydim bir sıkıntı ve derde, "Derdi ki: (Uzak durun fitneden, bölünmekten,
Onların yardımıyla çıkardım selamete.  Zira daha günahtır bu, "Adam öldürmek"ten. 
Hele "Nişanlı"ydık ki, kız tarafıyla, birden, Ne suç işler, ne günah hakiki bir Müslüman,
Aramıza soğukluk girdi bir "Hiç" yüzünden.  Kanuna karşı gelmez, devlete etmez isyan.) 
Abdüllatif Uyan

DÜNKÜ CEVAP

915 x 64 = 58560 ve 732 x 80 = 58560


Erkek : Fikret - Kız : Ferhunde  - Yemek : Mercimek çorbası, Güveç, Şehriyeli pilav, Cacık

Featured Image 01