HATIRA................................ İNSANLIK BU MU

2014 yılı Kurban Bayramı'nın dördüncü günü IŞİD bahanesi ile Kobani eylemleri sırasında, ellerinde kurban eti poşetleri ile et dağıtmaya çıkan Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26) , Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) vahşice öldürüldü. Binanın 3. katından atılan gençlerin cesetlerine işkence yapıldı. Yasin Börü'nün üzerinden arabayla geçildi, Hüseyin Dakak'ın ise başı taşla ezildi.
Hasan Gökgöz'ün babası Mehmet Gökgöz özetle şöyle konuştu: “Oğlum Hasan, bayramın birinci gününde beni ziyaret etti, bayramlaştı. Sonra da onu görmedim. Her gün et dağıtmaya gidiyordu, onu biliyorum. 42 senedir Diyarbakır'da oturuyorum, kimseyle kırgınlığımız yok.
Ben olayın olduğu gece Hasan'ı teşhise hastaneye gittiğimde, gözleri açıktı, sanki gülümsüyor gibi bana bakıyordu. Kendimi tutamadım, ağladım. Vücudunu kesici aletlerle 50 kere darp etmişler. Vücudu paramparça idi. Sakalı olmasaydı tanıyamazdım. Cenazeyi alıp mezarlığa giderken, ambulansta tanımadığımız bir adam vardı. "Kimsin?" dedim. Bana; "Senin oğlun 2 gün önce bana kurban eti getirdi, 3 aydır benim evime et girmemişti. Televizyonda öldüğünü öğrenince, vefa borcumu ödemek için oğlunun cenazesine geldim." dedi.
Oğlum, tertemiz yardımsever bir insandı. Küçüklüğünden beri böyleydi. Namazında niyazında biriydi. O hep Hacca gitmek ve şehit olmak isterdi. Oğlumun elinde molotof yoktu, taş yoktu. Yezidilere, Suriyelilere, Kobani'den gelenlere et dağıtırken şehit edildi. Birgün yatsı namazından gelmiştim bana; "Baba bir tane Suriyeli var, yeni gelmiş. Hava soğuk, hiçbir şeyi yok. Ben bir battaniye alıp ona götüreceğim." dedi. Alıp götürdü.
Geçen sene de bir gün, akşam eve geldi. Bana; "Baba bir Suriyeli var, yeni doğum yapmış bir de bebeği var, sobaya ihtiyaçları var." dedi ve sonrasında fişte takılı elektrikli sobayı götürdü. Kullanılmayan eşyaları da Suriyelilere dağıttı. 
Ben Kürdüm, doğru düzgün Türkçe konuşamıyorum. Karşıdakiler de Kürt. Bu işlerinin ucunda Amerika var. Oruç ayında Diyarbakır'a Amerika'nın elçisi geldi. Olaylar oldu. Amerika'nın elçisi yine geldi. Şimdi de bu olaylar oldu Almanya'dan da gelmişler...”