Untitled Document

SOHBET.............................. DOĞRUYU YANLIŞTAN AYIRMAK ÇOK ZOR

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
İlim, hakkı bâtıldan ayırmaktır. Yoksa çok kitap ezberlemek değildir. Dünyadaki bütün kitapları ezberlesek, eğer O’nun rızasına uygun ibâdetimiz yoksa bu hiçbir işe yaramaz. Peygamber efendimiz; “Yâ Rabbî, bana hakkı hak bildir, bâtılı da bâtıl bildir. Bâtıla hak diye sarılmayayım, hakka da bâtıl diye saldırmayayım!” diye duâ ederek, bize böyle duâ etmemizi emrediyor.
Hakkı bâtıldan ayırmak yani; (Bu Allahın rızasına uygundur, bu değildir.) diye ayırmak, çok zor bir şeydir. Mürşidi olmayanın, hakkı bâtıldan ayırması mümkün değildir. Şimdi zaman çok kötü ve sayısız fırkalar, gruplar türemiştir, hangisinin doğru olduğunu aklımızla, ilmimizle anlayamayız. 
Îtikat bakımından bozuk bir inanış, her türlü ibâdeti kökünden siler atar. Hiçbir faydası olmaz. Allahü teâlânın, âhırette kullarından ilk isteyeceği doğru îmandır. Doğru îman, dinin temelidir. Bütün ibâdetler, bu temel üzerine bina edilir. Doğru îmanın ise düşmanları çoktur. Şeytan, nefsimiz ve kötü arkadaşlar, kötü yayınlar, yani içeriden, dışarıdan önüne gelen îmana saldırıyor. İmam-ı Rabbânî hazretleri, 400 yıl önce; (Îmanıma saldıranlardan söğüt yaprağı gibi titriyorum.) buyuruyor. Yani daha o zaman, îman hırsızları, îman düşmanları o kadar çoğalmış ki, böyle büyük bir zat, elinden îmanı gidecek diye korkuyor.
Bu büyükleri tanıyanlar çok şanslı, Allahü teâlâ tarafından seçilmiş insanlardır. Bu büyükler, tam ve doğru îmana kavuşturur. Bu îmana kavuşmamız için mallarını canlarını feda eden, başta Eshab-ı kiram olmak üzere, Selçuklulara, Osmanlılara, bütün âlimlere, evliyâ zatlara, mücahidlere, şehitlere, hepsine nasıl teşekkür etsek azdır. Çünkü onlar, bu îmanı bayrak gibi elden ele canlarıyla, mallarıyla, paralarıyla, her şeyleriyle bize kadar getirmeselerdi Müslüman çocuğu olarak dünyaya gelemez ve belki sonsuz Cehennemlik olurduk.
Onun için üzerimizde büyük hakları var. Yani bu nimete kavuşmanın yükü çok ağırdır. Biz de bunu başkalarına öğretmezsek bizden sonraki bütün nesil; (Bu kadar insanların hakkı var üzerimizde. Niye bana bunu öğretmedin?) diye bizden davacı olur.    

Mehmet Ali Demirbaş

03.04.2015

TÜRKİYE GAZETESİ 



Erkek: Gazanfer - Kız: Gülistan - Yemek: Kereviz çorbası, Güveç, Makarna, Meyve. 



Featured Image 01