Untitled Document

TARİH.............................. OR­TA­ÇAĞ’DA AV­RU­PA

1697 yılında bir polis raporuna göre; Paris halkı, bütün kirli suları ve her çeşit pislikleri gece gündüz pencerelerden sokağa boşaltırlardı.
İnsan geniş sokaklarda ancak ortadan yürürse başına bir şey dökülmesinden korunabilirdi. Her an bir pencere açılır, “Çekil!” ihtarını işitmemiş olmak betbahtlığına uğrayan şahıs, bir oturak yahut kirli bir kova muhteviyatını başından aşağı giyerdi...
Şehirde hiçbir yer yoktu ki, insan bu gibi sürprizlerle karşılaşmamış, korkunç kokulardan kurtulmuş olsun. Sokaklarda helâ bulunmadığı için sokak köşeleri, kilise civarları, hatta sarayların etrafı bu iş için kullanılırdı. Saraylarda yaşayanlar bile avlularda, merdivenlerde, balkonlarda, kapı arkalarında nerede sıkışmışsa orada boşaltır, kimse oralı bile olmazdı. 18. asrın sonuna doğru birisi lâzımlığı keşfetmiş, kral saraylarında lâzımlık kullanılmaya başlanmıştır.
1788 yılına kadar Paris sokaklarının ortasından pis bir su akar ve sokağı ikiye ayırırdı. Evlerin penceresinden atılan suların akıntısı olan bu dereciklerin üzerinden, orta yere konulan taşlara basarak atlanırdı. Erfurt şatosunda lağım umûmî salonun tam altında bulunuyordu. 1183 yılında İmparator Frederik Barbaros bu salonda toplantı hâlinde iken salonun tabanı çöktü ve bir sürü halk bu pis çukura düştü. Bu felâkette 8 prens, birçok asilzâde ve 100'den fazla şövalye ölmüştür. İmparator kendini pencereden dışarı atarak zor kurtulmuştur.

ZEKÂ BULMACA..............................SIKAÇI  DOĞRU

Ali birgün sabah yürüyüşüne çıktığında dönüp arkasına bakar ve 400 metre geriden dostu Veli’nin kendine doğru geldiğini görür. İkisi yüzleri birbirlerine dönük olarak 200 metre daha yürürler. Bu durumda konuşup el sıkışmaları beklenirdi. Aralarında hâlâ 400 m vardır. (Cevabı yarın)
Bunu açıklayabilir misiniz?

 



Erkek: Sezai - Kız: Pakize - Yemek: Ezogelin çorbası, Omlet, Makarna, Üzüm. 



Featured Image 01