TARİH............... TÜRKMENİSTAN ŞAİRİ MAHTUMKULU
Türkmenler arasında yazılı edebiyat geleneği çok sonra başladığı için, Mahtumkulu’nun hayatı ile ilgili bilgiler, söylentilere ve şiirlerindeki ipuçlarına dayanmaktadır.
Şairimiz 1733’de Etrek ırmağı boyundaki Hacıgovşan’da dünyaya gelmiştir. Ailesi, Göklen Boyu içinde bir alt oymak olan Gerkezler’dendir. Babası meşhur şair Devlet Mehmed Azâdi’dir.
Şair ilk öğrenimini babasından alır. Daha sonra Kızıl Ayak Medresesi’nde İdris Baba adlı bir âlimden ders alan Mahtumkulu, sonra zamanın ilim ve kültür merkezlerinden olan Buhara’ya gidip Kökeltaş Medresesi’ne kısa bir süre devam eder. Şair bir süre sonra buradan da ayrılarak Hive’deki Şirgâzi Medresesi’ne devam eder ve 3 yıl boyunca eğitim görür. İkinci yıl arkadaşlarına ders verecek kadar başarı gösterir. Güzel Şirgazi şiirinde burada aldığı tahsilin önemini; “Sende tâlim aldı, açıldı dilim.” diyerek anlatır. 1760’da babasının vefâtı ile memleketine döner.
Karısı Akkız’dan iki oğlu olur. Sarı 7 yaşında, İbrahim 12 yaşında ölür. Bu ölümler şairi derinden etkiler. “Izlamayan Bolar mı ve Mübtelâ Kıldı” adlı şiirlerini yazar.
Yavaş yavaş kendi sanatkâr kişiliğini bulmaya başlayan Mahtumkulu, Hindistan, İran ve Afganistan’ı gezip görmeye başlar. Bu seyahatlerde farklı insanlarla, kültürlerle tanışır ve yeni ufuklar kazanır.
Mahtumkulu’nun bundan sonraki hayatı, kendi kendisini yetiştirmekle, diyar diyar gezip bilgi ve kültürünü artırma gayretleriyle geçer. 1783’de Atasarı denilen yerde ölür. Garı Molla’da bulunan babasının mezarı yanına gömülür.
Mahtumkulu’nun sanatını iki ana damar beslemiştir:
a) Babasından ve medreseden aldığı klasik doğu edebiyatı,
b) Türkmen halk edebiyatı. Mahtumkulu’nun şiirlerinin başlıca temaları; kahramanlık, vatan sevgisi, aşk, dostluk gibi temel konulardan meydana gelir.
İşte örnek bir dörtlüğü:
Türkmenler bağlasa bir yere beli,
Kurutur Kulzum’u, deryâyı, Nil’i,
Teke, Yomut, Göklen, Yazır, Alili,
Bir devlete kulluk etsek beşimiz.
Erkek: Burhan - Kız: Begüm - Yemek: Ezogelin çorbası, Ciğer kavurma, Cacık.