Untitled Document

SOHBET............................. KUL HAKKI VE TEVBE ETMEK

Her mümine birinci farz olan şey, îmânı, farzları, haramları öğrenmektir. Bunlar öğrenilmedikçe, Müslümanlık olamaz. Îmân elde tutulamaz. Hak borçları ve kul borçları ödenilemez. Niyet, ahlâk düzeltilemez ve temizlenemez. Düzgün niyet edinilmedikçe, hiçbir farz kabul olmaz.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki; “Bir saat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabaha kadar ibâdet etmekten daha sevaptır.”
Bir kimseden sebepsiz, zor ile haksız olarak alınan bir kuruşu, sâhibine geri vermek, yüzlerle lira sadaka vermekten, katkat daha sevaptır. Bir kimse, Peygamberlerin yapdığı ibâdetleri yapsa, fakat, üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe, Cennete giremeyeceği bildirilmiştir.
Her Müslümanın ölüme hazırlanması lâzımdır. Bunun için de tevbe etmelidir. Kul hakkı altında kalmamaya dikkat etmelidir. Yani haklarını sâhiplerine verip helâllaşmalıdır. Allahü teâlânın haklarını da ödemek lâzımdır. Bu hakların en mühimi, İslâmın beş şartını yerine getirmektir. Namaz kılmayan bir kimse, Müslümanların hakkını da vermemiş oluyor. Çünkü, her namazda oturunca; “Ve alâ ibâdillahissâlihîn” diyerek müminlere duâ etmek vazîfemizdir.
Tam İlmihâl - Seâdet-i Ebediyye (Sayfa: 20-989)

Her günahtan sonra tevbe etmek lâzımdır. Tevbenin doğru olması için, üç şart vardır: Günaha son vermek, yaptığına pişmân olmak ve bir daha hiç yapmamaya karar vermek. Bir günahı yapan kimsenin, başka günah için yaptığı tevbesi kabul olur.
Faideli Bilgiler: Sayfa: 433

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Üç şey kendisinde bulunan kimse, Cennete dilediği kapıdan girecektir: Kul hakkını ödeyen, her namazdan sonra 11 defa İhlâs sûresini okuyan ve kâtilini af ederek ölen.”                                
İslâm Ahlâkı:  Sayfa: 79





Featured Image 01