Untitled Document

TARİH................................ SENİNLE KIRK OLDUK

Hazret-i Ömer îmân etmek için gelince,
Eğdi yere başını o Resûl’ü görünce,
 
Sonra kolundan tutup, o şerefli Peygamber,
Hemen buyurdular ki: (Îmâna gel yâ Ömer!)
 
O da, temiz kalp ile, söyleyip şehâdeti,
Resûl’ün huzûrunda îmânla şereflendi.
 
Îmân etmesi ile, hem “Hazret-i Ömer”in,
“Kırk”a çıktı sayısı o anda müminlerin.
 
Eshâb, sevinçlerinden “Tekbîr”ler getirdiler,
Tekbîr sedalarıyla gökleri inlettiler.
 
Onun îmânı ile, yeni güç buldu eshâb,
Zîra çok kuvvetli ve güçlüydü İbni Hattâb.
 
(Şu anda kaç kişiyiz?) diye sordu Resûl’e,
Buyurdu ki: (Yâ Ömer, kırk olduk senin ile.)
 
Hazret-i Ömer der ki: Îmân ettiğim zaman,
Gizli gizli ibâdet yapardı her Müslüman.
 
Buna çok üzülerek, sordu ki o Server’e:
(Bizler değil miyiz ki, hak ve doğru üzere?)
 
Buyurdu ki: (Yâ Ömer, elbette, hiç şüphesiz,
Yemîn ediyorum ki, hak üzerindesiniz.)
 
Dedi ki: (Öyle ise, durmıyalım bu evde,
Çıkalım, bildirelim dînimizi her yerde.
 
“Lât” ve “Uzzâ” denilen putlara, bi-gayri hak,
İbâdet olunur da âşikâre olarak,
 
Mâdem ki “Hak ma’bûd”a ibâdet ediyoruz,
Âşikâre yapalım, kimden çekiniyoruz?
 
Kureyş, bize insâflı davranırsa, ne âlâ,
Taşkınlık yaparlarsa, çarpışırız onlarla.)
 
Ona cevâb olarak, Peygamber Efendimiz,
Buyurdu ki: (Yâ Ömer, sayıca çok azız biz.)
 
Dedi: (Yâ Resûlallah, seni bize gönderen,
Allahü teâlâya yemîn ederim ki ben,
 
Kimseden çekinmeden, bu dînimizi artık,
Müşriklerin önünde yapalım açık açık.)
 
O gün Resûl-i ekrem, kabûl etti bu fikri,
Ve “İki saf” hâlinde topladı müminleri.
 
Cümlesinin önüne, geçti “Hazret-i Ömer”,
Kırk bahtiyâr sahâbî, Kâ’beye yürüdüler.




Featured Image 01