MENKIBE.................. KAZDIĞI KUYUYA DÜŞTÜ
Bir gün, Müslüman olmayan ve azılı düşmanlık yapan Ebû Cehil, Peygamber efendimize bir tuzak hazırlayarak evinin önüne bir kuyu kazdırır. Ve sonra Resulullahı evine dâvet eder. Peygamber efendimiz dâvet üzerine Ebu Cehil’in evine doğru yola çıkar. Eve yaklaştığında, Cebrâil aleyhisselâm gelip, Ebû Cehil’in, evinin önünde tuzak için bir kuyu kazdığını söyler. Bunun üzerine Peygamber efendimiz eve yaklaştığı hâlde geri döner. Ebu Cehil ise, geri dönmesine bir mânâ veremeyerek kendisine sormak için arkasından evinden çıkıp koşarken, unutarak kendi eliyle kazdığı kuyuya düşer.
Çıkarmak için ip uzattıklarında, bir türlü ipe kavuşamaz. İpler uzadıkça kuyu derinleşir. Bu hâl üzerine Ebû Cehil karanlık kuyuda çıldıracak gibi olur. Çâresiz Peygamber Efendimize haber verdirerek, kendisinin çıkarılmasını ister. Durumu Peygamber Efendimize bildirirler. Hemen kuyu başına gelerek seslenir:
- Seni kuyudan çıkarırsam, îmân eder misin?
- Beni bu kuyudan çıkarırsan îmân edeceğim.
Peygamber Efendimiz mübârek ellerini uzatarak, Ebû Cehil’i kuyudan çıkarır. Ebû Cehil kuyudan çıkınca da; “Hayatımda senin kadar güçlü sihirbaza rastlamadım.” diyerek küstahlık eder ve yine îmân etmez.
H H H
Elverişli değilse, iyiliğe bir kimse,
İstifâde edemez, Peygamberi de görse!
En büyük felâket, Ebû Cehil gibi îmânsız ölmektir. Allahü teâlâ cümlemizi îmânsız ölmekten muha-faza buyursun!
FIKRA............FATURA
Eve telefon faturası yüksek gelince, ev halkı sebebini konuşur:
Baba: Ben, elimin altındaki şirket telefonunu kullanıyorum.
Anne: Ben de, çalıştığım bankanın telefonunu kullanıyorum.
Oğlan: Ben de şirketin verdiği cep telefonunu kullanıyorum.
Kız: Ay, ben de şirketin hattını kullanıyorum.
Herkes, birden hizmetçiye dönüp başka bir gözle bakar:
Hizmetçi: E... Problem yok o zaman. Hepimiz işyerinin telefonunu kullanıyoruz.
Erkek: Muhiddin - Kız: Muazzez - Yemek: Un çorbası, Yoğurtlu bakla, Şehriyeli pilav, Zerde.