BATILI GÖZÜYLE........... TÜRK ÇAYI MI, TÜRK MÜ
Amerikalı hikâye yazarı Katharine Branning’nin “Yes, I Would Love Another Glass of Tea” isimli kitabı “Bir Bardak Daha Çay İstiyorum” ismiyle Türkçe’ye çevrildi.
Branning, Türk çayını şöyle anlatır:
“Türk çayı, kırmızıdır: Tıpkı, her vatansever Türk’ün damarlarından akan kan gibi… Tıpkı, göklerde dalgalanan bayrakları gibi… Eşsiz güzellikte olan halılarındaki kırmızı yün gibi… Tıpkı, ilkbaharda açan ateş kırmızısı lâleler gibi...
Türk çayı sıcaktır: Anadolu topraklarını ısıtan Güneş gibi. İçinizi ısıtan yemekleri, şehirleri, spor takımları, Türklerin hayatlarının her an yaşama sevinci gibi...
Türk çayı sadedir: Sütle beraber içilmez. Berrâktır; tıpkı, bir Türk’ün yüzü gibi… Her zaman anlaşılabilir, bir şey saklamaz, Türklerin komşularına gösterdikleri kalpleri gibi...
Türk çayı, arkadaş canlısıdır: O, hiçbir zaman yalnız içilmez. İllâ ki, yanınızda biri olmalıdır. Eğer bir Türk sizinle arkadaş olmak istiyorsa ilk teklîf edeceği şeydir çay...
Türk çayı barışçıldır: Bir bardak çay, nereye giderseniz gidin, size ikram edilir. Evlerde ve işyerlerinde ikram edildiğinde, bir barış mesajını da size taşır...
Büyük sûfi Mevlânâ hazretlerini hatırlatır:
“Gelin tanış olalım; yavaş yavaş bu çayı içer gibi… Gel şu günün hay huyunu bir kenara koyalım; birbirimizi tanıyalım.Gel bir bardak çay paylaşalım. Belki ısınırız onunla ve arkadaşlığımız doğar. Gel hayâtı ısıtalım!”
GÜNÜN TARİHİ...................ERBAÎN VE HAMSİN
Eskiden, 22 Aralık ile 30 Ocak arasındaki 40 güne, Erbaîn denirdi. 30 Ocak’ta Erbaîn sona erip, 31 Ocak’ta da Hamsîn başlar. Kış mevsimi 40 ve 50 günlük iki devreye ayrılır. Birincisine Erbaîn (Zemherir), ikincisine Hamsîn denir. Arapça’da Erbaîn 40, Hamsîn 50 demektir.
Erkek: Bilâl - Kız: Hilâl - Yemek: Soğan çorbası, Balık tava, Salata, Aşûre