Untitled Document

MENKIBE...... HADİ BUYURUN

Şeyh İsmail Efendi, Adapazarı’na bağlı olan Hendek ilçesindeki kabristandadır. O devirde başka bir vilâyette okuyan üç arkadaş işittiler bu zâtı. Ve ziyâretine gittiler. İmtihan edeceklerdi onu. “Acaba evliyâ zat mı?” diye.
Biri şöyle dedi:
- Gerçekten evliyâ ise bize yemek çıkarsın. Bana kızarmış et ikram etsin meselâ.
İkincisi aldı sözü:
- Ben pilav istiyorum.
Üçüncüsü atıldı bu defa:
- Bana da helva ikram etsin.
Nihayet vardılar dergâha. Mübârek, buyur etti gençleri. Hoşbeşten sonra kalktı ve buyurdu ki:
- Gençler! Uzak yoldan geldiniz. Hem yorgun, hem de açsınızdır. Siz dinlenedurun, ben size yiyecek bir şeyler getireyim.
Sonra çıkıp girdi mutfağa. Az sonra bir siniyle girdi içeri. Sinide şu yemekler vardı:
Kızarmış et, pilav ve helva.
Gençlere dönüp buyurdu ki:
- Haydi buyurun! Bunları canınız çekmiştir.
Gençler sofraya oturdular. Bir de baktılar k;i tam istedikleri yemekler önlerinde. Tabi şaşırıp kaldılar. Zîra her birinin önünde, kendi istediği yemek vardı.
Mahcûbiyetten yiyemediler. Elini öpüp talebesi oldular. Ve artık ayrılmadılar yanından...
Abdüllatif Uyan TÜRKİYE GAZETESİ      26.01.2022

TARİH...........KUŞKONMAZ CÂMİİ

Önce Anadolu, sonra Rumeli Beylerbeyi olan Şemsi Ahmet Paşa titizliği ile tanınırdı. Bir câmi yaptırmak istiyor ama kuşların câmiyi kirletecek olması kendisini rahatsız ediyordu. Birgün Mimar Sinan’a bu derdini açtı. Koca Sinan dedi ki:
“Paşam siz endişe buyurmayın. Size de kuşların kirletemeyecegi bir câmi yaparım.”
1580 yılında Üsküdar sâhiline bir câmi yapıldı. Câmi’nin olduğu yerde kuzey ve güneyden gelen 2 farklı keskin rüzgârlar çakıştığı için kuşlar konamıyordu. Başlangıçta, bu câmiye banisinin Şemsi Ahmet Paşa Câmii ismi verilse de, halk arasında Kuş Konmaz Câmii diye meşhur oldu.

 



Erkek: Suphi - Kız: Sema - Yemek: Yayla çorbası, Fırında köfte, İrmik helvası

 



Featured Image 01