MANZUM MENKIBE........... PÂDİŞAHIN HEDİYESİ
Aziz Mahmud Hüdayî, evliyâdan bir değer,
Pâdişah Sultan Ahmed, hocasını çok sever.
Ahmed Hân Hocasına hediye vermek ister,
Bunda çok arzuludur,” kabul buyursun yeter!
Kabul eder mi bilmem reddeder de almazsa?!
Lâyık mıdır acaba yahut uygun bulmazsa!..
Üzmüş olur muyum ki, ya ben üzülür müyüm?”
Aklında binbir soru, beyninde bir kördüğüm!
Neticede kararlı bir hediye gönderdi,
Hüdayî Hazretleri onu kabul etmedi.
Şaşılacak durum yok, ibretle dolu dünya,
Vaziyet işte böyle, yazı yazılmaz suya!
Sultan, hediyesini Sivasî’ye yolladı,
Abdülmecid Sivasî, bu hediyeyi aldı.
Abdülmecid Sivasî devrin bir evliyâsı,
O da mübârek biri, O da insanın hası!
Sivasî’ye dediler: “Hüdayî Hazretleri,
Bu ikramı almadı, gönderdi onu geri,
Siz kabul buyurdunuz bu işi bilirsiniz,
Bir hikmeti olmalı bu hâle ne dersiniz?”
Sivasî Hazretleri bir müddet gülümsedi,
Güzel, tatlı sözlerle o anda şöyle dedi:
“Hüdayî Hazretleri temizdir, pırlantadır,
Leşe tenezzül etmez vaziyet ortadadır!
Ancak kargalar konar böyle çirkin işlere,
Onların vazîfesi üşüşmektir leşlere!”
Bu sefer aynı soru, soruldu Hüdayî’ye,
“Sultan’ın gönderdiği vardı ya bir hediye,
Onu siz almadınız Sivasî Hazretleri,
Kabul etmiş almışlar, nedir ki niyetleri?''
Hüdayî Hazretleri bu soruya cevaben,
Şöyle karşılık verir hemen, biç beklemeden:
“Sivasî Hazretleri koskoca bir ummandır;
Gönüllerin tabibi, hastalara dermandır,
Bir avuç çamur ile kirlenir mi okyanus?
Niyetini düzgün tut, ya hayır söyle ya sus!”
Büyüklerin hâlinden ancak büyükler anlar,
Haddimizi bilirsek dağılır kör dumanlar!..
Ramazan Çetin - Konya
DÜNKÜ CEVAP: Pazar günü
Erkek: İsa - Kız: Esra - Yemek: Tavuk suyu çorba, Güveç, Zerde.