SOHBET.......... SALEVAT GETİRMEK
Salât, duâ demektir. Salevat ise, salât kelimesinin çoğuludur, duâlar demektir. İkisi de aynıdır. Bir âyet-i kerîme meali şöyledir:
(Allah ve melekleri, Resûle salât ediyor. Ey îmân edenler! Siz de gönülden, teslimiyetle, ona salât edin, salevat getirin.) [Ahzab 56]
Allahın salât etmesi rahmet etmek, meleklerinki duâ etmek, mü’minlerinkiyse Onun şefaatini talep etmektir.
Görüldüğü gibi, Resûlullaha salât yani salevat getirilmesini, bizzat Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde emretmektedir. Bunun için, Resûlullah efendimize ömürde bir defa salevat getirmek farz, ismi geçtiği zaman, bir oturumda, bir yazıda bir defa salevat getirmek vacip, sonrakilerde müstehaptır.
Birkaç Hadîs-i şerîf meâlleri şöyledir:
(Bana bir salât getirene, Allah ve melekleri yetmiş salât getirir.) [İ. Ahmed]
(Şefaatime en lâyık olan, bana en çok salât okuyandır.) [Tirmizi]
(Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.) [Tirmizi]
Resûlullahın ismi söylenince veya işitilince, aleyhisselâm, aleyhissalâtü vesselâm veya sallallahü aleyhi ve sellem demekle de, ona salât getirilmiş olunur.
Peygamber efendimize salevat okumak şöyle de olur:
(Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed.)
GÜNÜN TARİHİ...........YAVUZ SULTAN SELİM HÂN
Yavuz Sultan Selim Hân, 1516’da çıktığı Doğu Seferi’nden 1518’de, İstanbul’a dönmüştür. Selim Hân, bu zaferden sonra kendisini karşılamak için yapılacak gösteriden kaçarak, bir gece Boğaz’dan sessizce Topkapı Sarayı’na geçmiştir.
Yavuz Sultan Selim Hân, 2 yıl süren bu seferinde, ordusunun başında, Lübnan, Suriye, Filistin, Irak, Mısır, Yemen, Bingâzi, Cezayir ve Arabistan’ı Osmanlı Devleti’ne kazandırmıştır. Yakalandığı şirpençe hastalığından 2 ay hasta yatıp, 22 Eylül 1520 tarihinde vefât etmiştir.