MENKIBE.......... TEVRAT OKUYAN HAHAM
Resûlullah efendimiz zamanında Şam’da bir Yahudi hahamı vardı. Birgün Tevrat okurken, 4 sayfada Peygamber efendimizin mübârek ismine rastladı. İslâm dinine büyük bir kin besliyordu. Bu 4 sayfayı yırttı attı.
İkinci gün tekrar Tevrat’ı okumaya başladığında, bu sefer 8 sayfada Peygamber efendimizin mübârek ismine rastladı. O sayfaları da yırtarak yaktı.
Üçüncü gün, bu sefer 20 sayfada Peygamberimizin ism-i şerîfini gördü. Bu defa düşünmeye başladı. Kendi kendine; “Her isim gördüğüm sayfayı yırtarsam kitap bitecek. Bunda bir hikmet olması lâzım.” dedi.
O sıralarda Peygamberimizin İslâmiyeti yaydığını duymuştu. Uzun bir yolculukLa Medine’ye geldi. Fakat, Peygamber efendimiz vefât edeli 4 gün olmuştu. Haham bunu duyunca, kendinden geçip ağlamaya başladı. O sırada hazret-i Ali buyurdu ki:
- Ey yabancı! Kimsin ve neden ağlıyorsun?
- Ben bir Yahudi hahamıyım, Şam’dan geldim.
- Tevratta Peygamber efendimizin ismini gördükçe sayfalarını yırtan sen misin?
- Evet, bunu nereden bildin?
- Sizin geleceğinizi Resûlullah efendimiz haber verdi.
Hahamın İslâm dini hakkında hiç şüphesi kalmadı ve Kelime-i şehâdet getirip, Müslüman oldu.
KISSADAN HİSSE.......... KURTLAR VE KÖPEKLER
Birgün, kurtlar köpeklere demişler ki:
“Sizin her şeyiniz bize benziyor, bizim kardeşimizsiniz, gene de bizimle uzlaşmıyorsunuz. Aramızda yaşama şeklinin ayrılığından başka bir ayrılık mı var? Biz hür yaşıyoruz; siz ise insanların eline düşmüşsünüz, onlardan dayak yiyor, boynunuza tasma takmalarına râzı oluyor, dâvârlarına çobanlık ediyorsunuz. Kendileri yemeğe oturdular mı size yalnız kemikleri atıyorlar, siz ona da seviniyorsunuz. Dinleyin bizim sözümüzü; dâvârları bize verin, biz sizinle paylaşırız, hepimizin karnı doymuş olur.”
Köpekler beğenmiş bu sözleri, kurt kardeşleriyle dost olmak istemişler. Ağılın kapılarını açmışlar. Kurtlar da içeri girince ilk işleri köpekleri parçalamak olmuş.
HİSSE: Vatana-millete hâinlik edenlerin göreceği mükâfat!