GÜNÜN TARİHİ............. ŞEYH ŞÂMİL’İN VEFÂTI
Emrindeki az sayıda askerle Rus ordusuna karşı 35 sene vatanı savunan Kafkasya millî kahramanı Şeyh Şâmil, 1797’de Dağıstan’da doğdu. Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî hazretlerinin talebesidir.
İmâm Şâmil, boyu iki metreden uzun, geniş omuzlu, pehlivan vücutlu, engin ve sağlam îmânlı, dînî ilimlere ve her türlü muharebe sanatına fevkalâde vâkıf, son derece cesur ve çevik müstesna bir zâttı. Bir savaşta, Kafkasya’daki Gimri Muharebesi’nde, bağrına bir Rus süngüsü saplanan Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil, büyük bir soğukkanlılıkla bir ucu sırtından görünen süngüyü çıkarıp attı. Bu durum, Şeyh Şâmil’i yaralı bir aslan hâline getirmişti. Birkaç gün mağarada şifalı otlardan hazırlanan ilâçlarla tedâvi edildi. Sonra Köyü’ne getirdiler. Tedaviler aralıksız sürdü. 25 gün sonra komadan çıktı. Gözlerini ilk açtığı an başucunda annesini görüp sordu: “Anacığım! Namazımın vakti geçti mi?”
Ömrü, Ruslarla mücadele ile geçti. Sonunda, hile ile oyuna getirdiler. Ruslara esir düştü. 10 sene esir kaldı. Hacca gitmesi için izin verildi. İstanbul’a geldiğinde, halk, kahramanı görmek için yollara döküldü. Hacca gitti. Medine’yi uzaktan görünce yere kapanıp, gözyaşı dökerek, sürüne sürüne Resûlullahın huzuruna geldi. Herkes heyecanla kendisini takip ediyordu. Huzura gelince, “Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Resûlallah! Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habîballah! Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Seyyidel evveline vel âhirîn!” dedi. Peygamber efendimiz, selâmına mukabele etti. Orada olanlar da bu selâmı işittiler. Medine-i Münevvere’ye yerleşip, 17.02.1871 yılında orada vefât etti.
ZEKÂ BULMACASI.......KELOĞLANIN OYUNU
Keloğlan, köprüden geçen bir yolcuya dedi ki: “Şu köprüden her geçişte cebindeki altınların 2 kat olacak. Köprüden istediğin kadar geçebilirsin. Yalnız her geçişten sonra bana 24 altın vereceksin.” Yolcu kabul etti ve 3. geçişte altını bitti. Yolcunun başlangıçta ne kadar altını vardı? (Cevabı yarın)