SOHBET.................. TERÂVİH DUÂLARI
¥ Terâvihe kalkarken;
(Sübhâne zil-mülki vel-melekût. Sübhâne zil-izzeti vel azameti vel celâli vel cemâli vel ceberût. Sübhânel melikil mevcûd. Sübhânel melikil ma’bûd. Sübhânel melikil hayyillezî lâ yenâmü ve lâ yemût. Sübbûhun, kuddûsün Rabbünâ ve Rabbül melâiketi verrûh.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehre Ramezân. Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehrel-bereketi vel gufrân. Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehret-tesbîhi vet-tehlîli vez-zikri ve tilâvet-il Kur’ân. Evvelü Hû, âhiru Hû, zâhiru Hû, bâtınü Hû. Yâ men lâ ilâhe illâ Hû.) tesbihât ve duâları okunur.
Ayın 15’inden sonra, “Merhabâ” yerine, “Elvedâ” denir.
¥ Her 4 rekâtin sonunda;
(Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âli seyyidinâ Muhammed. Biadedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîrâ.) okunur.
Bu kısım, 20 rekâtin sonunda 3 defa tekrar edilir ve üçüncüsünde (ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîran kesîrâ) denir.
3 defa da şu duâ okunur:
(Yâ Hannân, yâ Mennân, yâ Deyyân, yâ Burhân. Yâ Zel-fadlı vel-ihsân, nercül-afve vel gufrân. Vec’alnâ min utekâi şehri Ramezân bi hurmetil Kur’ân.)
SOHBET.................. ORUCUN FAZİLETLERİNDEN
Allahü teâlâ, Ramazan ayında gündüzleri oruç tutmayı emretmiştir. Allahü teâlâ, bu emri sebepsiz vermemiştir. Oruç, insanlara hem maddî, hem de manevî faydalar sağlar. Bütün bir sene, çeşitli yemekleri eritmek için yorulan insan midesi ve bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş olur. Bu maddî faydasıdır. Manevî faydası da şudur: Oruç tutan bir insan, aç kalmış bir insanın çektiği ızdırabı, bizzat hissederek fakir insanlara yardım etmek ihtiyacını duyar. Bu da, insanların birbirlerine yardım etmelerine sebep olur. Birbirlerine yardım eden insan topluluğu arasında ise çekişmeler olmaz. Bundan başka, Allahü teâlânın emrini yerine getirmek için gündüzleri bir ay oruç tutan bir Müslüman, Allahü teâlânın başka emirlerini yapmaya da alışır. Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye
Erkek: Melik - Kız: Melike - Yemek: Sütlü çorba, Haşlama et, Bulgur pilavı, Cacık.