Untitled Document

GÜNÜN TARİHİ.................... HAZRET-İ ALİ

p>Hazret-i Ali, Resûlullah efendimizin amcası Ebû Tâlib’in oğlu idi. İslâm halîfelerinin ve Cennetle müjdelenen 10 kişinin dördüncüsüdür. Hicretten 23 yıl önce Mekke’de doğdu. 10 yaşında îmân etti. Bütün savaşlarda kahramanlıklar gösterdi. Yalnız Uhud Savaşı’nda, 16 yerinden yaralandı. Hicrî 35 yılında halîfe oldu. 40. yılın Ramazan ayının 17. Cuma günü sabah namazına giderken, Abdürrahmân ibni Mülcem isminde bir hâricî tarafından kılıçla alnına vurularak şehit edildi. (24 Ocak 660) Kabri, Kûfe’de yâni Necef denilen yerdedir. Peygamber aleyhisselâmın damadıdır. Ehl-i Beytin de birincisidir. Buğday benizli, uzun gerdanlı, güler yüzlü, iri ve siyah gözlü, geniş göğüslü, iri yapılı idi. Sakalı sık idi.
H   H   H
Hazret-i Ali’nin ordusu harbe giderken susuz kalmışlardı.  Çölde ilerlerken bir kilise göründü. Hazret-i Ali, kilisenin yakınındaki bir yere işaret ederek kazılmasını emir buyurdu. Biraz kazdılar, bir büyük taş göründü. Bir türlü taşı kaldıramadılar. Hazreti Ali mübârek parmaklarını taşın altından sokarak taşı kaldırdı. Altından saf, tatlı, soğuk su çıktı. Ordu susuzluğunu giderdi.
Bunu kiliseden seyreden rahip,  huzura gelerek sordu:
- Sen peygamber misin?
- Hayır, son Peygamberin halîfesiyim.
Bunun üzerine rahip müslümanlığı kabul etti. 
- Sen ne sebeple bizim dînimize girdin?
- Biz kitaplarımızda okuyoruz. Âlimlerimizden de duyduk. Burada bir çeşme ve üzerinde de bir taş vardır. O taşı peygamber veya vâsisi kaldırabilir. Senin bu taşı kaldırdığını görünce, yıllardır beklediğim arzuma kavuştum.

 



Erkek: Hüsameddin - Kız: Gülay - Yemek: Düğün çorbası, Türlü, Salata.

 



Featured Image 01